EğitimDin ve Hayat

Kıyafet Serbestliği ya da Başsız Özgürlük

Eğitimde özgürlük devam ederken en mühim şey unutuluyor, öğrencilerin inanç değerleri görmezden geliniyor.

Öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni yönetmelikle, MEB’e bağlı resmi ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerindeki tek tip ortadan kaldırıldı. Ancak olumsuz tek tip özgürlük dayatması devam ediyor. Nasıl mı?

Eğitim sisteminde on iki yıllık mecburi eğitim ile beraber kılık kıyafette zoraki özgürlük devam ediyor. Geçmişte tek tip kıyafet uygulaması bir zorlama olarak zihinlerde yer etmişti. Eğitim müfredatıyla beraber kılık kıyafet de baskı unsuru olarak kullanılmıştı. Eğitim’in bu şekli yıllarca kamuoyu nezdinde zaten kabul görmemişti. Değişen sistem ile beraber değişmeyenler de var. Eğitimde yeni kıyafet özgürlüğü söylemi hâkim. Yapılan değişikliğin eskiye nazaran ne getirdiğini zaman gösterecek.

Tek tip kıyafet

Bundan önce tek tip kıyafet varken sosyal ve ekonomik düzeyi iyi ya da kötü herkes aynı elbiseyi alabiliyordu. Şimdi öğrenciler arasında istemeden de olsa kıyafet üstünlüğü tartışması yaşanabilecek. Kılık kıyafet, derslerin ve bilginin önüne geçebilecek. Her gün aynı elbise ile gelen olabileceği gibi ayda üç faklı elbise ile gelen ya da her gün farklı elbise ile gelen öğrencilerin birbirleri hakkında davranışları nasıl olacak, merak ediliyor.

Eğitimde özgürlük devam ederken en mühim şey unutuluyor, öğrencilerin inanç değerleri görmezden geliniyor. Tek tip özgürlük yeni bir değişiklik gibi algılanıyor.  Şimdiye kadar öğrenciler erken yaşta okulu bitirme özgürlüğüne sahipti. Yeni eğitim müfredatına göre on iki yıl zorunlu olup, kılık kıyafet hususunda da yasaklayıcı ve tek tip özgürlük sunuluyor. 1981 tarihli yönetmeliğe göre zaten İmam hatip kız öğrencileri için kıyafet hususunda bir engel yoktu. Yeni yönetmeliğe göre yenilik diye sunulan tek şey, kız öğrencilerin sadece seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecek olmaları. İlgili madde şöyle; “İmam hatiplerde kız öğrenciler başlarını örtebilecek.  İmam Hatipler dışındaki okullarda sadece seçmeli Kur’an dersinde kız öğrenciler başlarını örtebilecek.” Bu da gösteriyor ki kıyafet özgürlüğü aslında, orantısız ve başsız bir özgürlük.

Öğrencilerin inanç değerleri

Başsız özgürlükte diğer orantısızlık ise saç sakal maddesinde kendini gösteriyor. İlgili o madde de şöyle: “Diğer okullarda kız öğrencilerin başı açık, saçları temiz ve boyasız olacak.  Erkekler uzun saç ve favori bırakabilecek, sakal ve bıyık bırakamayacak.”

Kılık kıyafet değişikliği ile işin malî hususiyeti ile alakalı bazı tartışmalar da gündeme geldi. Eğitimin sadece şekilcilik olduğu, asıl önemli olanın muhteva olduğu, öğrencinin okuldan ne öğrendiği, gelir adaletsizliğin çocuğun ruh dünyasında tesiri,  anne babaların çocuklar üzerinden kendi para gücünü gösterme yarışı gibi cevapsız durumlar ortaya çıktı.

Öğrencilerin inanç değerlerini görmezden gelen değişiklikte “Velilerin en az yüzde altmışının muvafakatiyle, yer alan sınırlamalara uyulmak kaydıyla, okul yönetimlerince okul kıyafeti belirlenebilir.” maddesi yer alıyor. Ailelerin yüzde altmışından fazlasının “başsız özgürlüğe” ne kadar tesir edebileceklerini ise zaman gösterecek.

En Yeniler

Başa dön tuşu