Dijital bağımlılık kavramı, ilk olarak 1995’te Ivan Goldberg tarafından, şaka/nükte mahiyetinde kullanılmıştır. Ne yazık ki günümüzde gerçek olmuştur.
2015 yılında dijital bağımlıların sayısı 280 milyondu. Bir araya gelerek Nomofobi Birleşik Devletleri’ni kursalardı, dünyanın en kalabalık 4. ülkesi olurlardı. Microsoft Kanada’nın 2000 tarihli raporuna göre, bir insanın ortalama dikkat süresi 12 saniyeydi. 2013’e gelindiğinde bu, 8 saniyeye düştü.
Bağımlılık kıskacında istenmeyen durumları, eşik yöntemiyle, yavaş yavaş istenen davranışlara dönüştürebiliriz. Ailece sohbet edeceğimiz ortamlar, arkadaş etkinlikleri, ilimle meşguliyet, tabiî ortamda geçirilen vakitler, seyahatler; dijital ortamda geçirilen vakitlere alternatif olabilir. Tabii bağımlılıktan kurtulmanın ilk adımı, bağımlı olduğunu kabul etmektir. Eğer şu anda gereğinden fazla ekranda kalmanın, size zarar verdiğine ikna olduysanız, ilk adımı attınız. Tebrikler! Şimdi diğer adımlara geçelim:
– Telefonunuzdaki uygulamalar, duyguları ve zamanı ele geçirecek algoritmalarla dizayn edilmiştir. Amaçları, ekran süresini uzatmaktır. Ekrandaki renkli akışa ve sınırsız veriye maruz kalmak, dikkat dağınıklığına sebep olur. 2000’li yıllarda bunun ifadesi olarak “dikkat ekonomisi” isimli bir kavram ortaya çıkmıştır. Uzun süredir kullanmadığınız uygulamaları silebilir, kalanları kategorize ederek ekranı sadeleştirebilirsiniz.
– Elinize bir kitap alıyorsunuz yahut ders çalışmaya başlıyorsunuz. Beş dakika geçmeden bildirim geliyor, az sonra bir yenisi daha… Tam da okumaya, çalışmaya niyetlenmiştiniz. Bildirimler izin vermedi değil mi? Haklısınız. Neredeyse bildirimlere bakmaktan, hayata devam etmekte zorlanan bir kesim var. Uygulama ayarlarından, bildirimleri kapatabilirsiniz.
– Önemli bir meşguliyetiniz olduğunda, uçuş modunu kullanmayı deneyin. Kenetlendiğinizde büyük işler başarabilir, uçuşa geçebilirsiniz.
– Yemek masasına, oturma odasına, mutfağa vs. geçerken, telefonlarınızı dışarıda bırakabilir, telefonsuz hava sahaları oluşturabilirsiniz.
– Telefonda geçirdiğiniz vakti takip eden uygulamalar kullanabilirsiniz. Bu takibi iOS’ta ekran süresi ayarlarından, Android’de “Dijital Denge” sekmesinden yapabilirsiniz.
İstediğinizde dijital dengeye ulaşaşabilirsiniz:
- Günlük uygulama sınırlayıcılar, kullanımı sınırlamaya imkân sağlar. Mesela yarım saatlik bir süre sınırı belirlediyseniz, o dakikada uygulamayı durdurur.
- Uyku vakti modu, gece cihazı kapatmanız gerektiğini hatırlatır. Bunun için ekranı gri moda geçirir. “Rahatsız Etmeyin” özelliği ile bildirimleri sessize alır.
- Konsantrasyon modu, dikkat dağıtan uygulamaları duraklatmanızı sağlar.
- “Family Link” ebeveyn denetimi ile kendi telefonunuzdan çocuğunuzu kontrol edebilirsiniz:
- Çocuğun, hangi uygulamada ne kadar vakit geçirdiği raporlanabilir ve sınır koyulabilir.
- Çocuğun, telefona indirmek istediği uygulamalar onaylanabilir veya engellenebilir. Uygulama içi satın alma işlemleri yönetilebilir.
- Çocuğun, cihazı bırakması istendiğinde, cihaz uzaktan kilitlenebilir.
- Uygulama, çocuk dışarıdayken, konumu bilmenize de imkân verir.
Unutulmamalıdır ki bu uygulamaların hepsi takip içindir. Kendini kontrol etmek, tamamen irade ile ilgilidir. Dışarıdan alınan telkin ve hatırlatmalar, insana yön verebilir. Ancak değişim, yalnızca güçlü bir irade ile mümkündür. İki cihan saadetini düşünen, fıtratına ve yaşama gayesine uygun sarsılmaz değerler ve hedefler edinir. Kısa, kolay ama zarar veren alışkanlıklara hayatında yer vermez. Mutluluk, asıl gayemize ulaşmaya, bu da zamanı nasıl geçirdiğimize bağlıdır.