Dünyaya yeni gelen kanguru yavrusunun bazı organları oluşmamış, bazıları da gelişmemiştir. Doğumdan hemen sonra kendileri için hazırlanan özel bölmeye geçerek, ki burası anne kangurunun keseleridir, gelişimlerini tamamlarlar. Tabi ki hiçbir hayvanda olmayan annelerinde olan süt ile.
Uzun kuyrukları, güçlü arka bacakları ve sevimli görünüşleri ile dikkat çeken bu şirin hayvanlar sadece Avustralya ve Yeni Gine’de yaşayan bir memeli türüdür. Kangurular ot ve diğer bitkilerle beslenirler. Bu hayvanlara Kanguru adı bu ülkelerin asıl halkları tarafından verilmiştir. Bir rivayete göre ise ilk defa kanguru gören biri burada yaşayan insanlara kanguruyu göstererek “Bu hayvanın adın ne?” diye sormuş. Onlar da anlamamış olacak ki kendi di-
linde “ne diyorsun yabancı?” yani, “kanguru” demiş. Kanguru ismi buradan kalmış diyenler de vardır.
Her hayvan gibi özel bir vücudu vardır
Kanguruların başları küçük, kulakları büyüktür. Bu büyük kulaklarla yere vurulan ayak darbelerini duyarak kendilerini korurlar. Ön ayaklarından daha uzun ve güçlü olan arka ayakları ile saatte 40 km hıza kadar ulaşarak koşabilirler. Kanguruların oldukça güçlü ve uzun bir kuyruğu vardır.
Bu kuyruk üzerinde doğrularak dengede durabilirler. Bu işlevi ile kuyruk adeta bir ayak vazifesi görür. Kuyruk ayrıca kanguru koşarken pek yere değmez, vücudun dengesini sağlar. Kangurular, beş parmaklı ve pençeli olan ön ayakları sayesinde yiyeceklerini tutarak ağızlarına götürebilirler. Kanguruların ağaçlara tırmanıcı türleri de vardır. Kanguruların boyu 210 cm ağırlığı ise 90-100 kg civarındadır. Kangurular toprak renginde olan kürkleri sebebi ile çok miktarda avlanırlar.
Sosyal hayatları vardır
Kangurular, sürüler halinde yaşarlar. Sürüye tecrübeli bir erkek kanguru liderlik eder. Tehlike anında lider, ayaklarını yere vurarak sürünün fertlerini uyarır. Kangurular, büyük ve hassas kulakları sayesinde bu sesi duyarak kendilerini korurlar.
Doğum süreçleri hiçbir hayvana benzemez
Kanguruların doğumundan gelişimine kadar geçirdiği süreç çok ilginçtir. Hamilelik süreleri 29-38 gün arasında değişir. Dişi kanguru doğum yaklaşınca yavrusunu himaye edeceği torbasını güzelce temizler. Yeni doğan minik kangurunun boyu 2,5 cm’den bile azdır. Fasulye tanesi büyüklüğünde olan yavru, ilk doğduğunda sıvı bir kese içerisindedir. Minik kanguru kısa sürede bu keseyi yırtarak annesinin kesesine tırmanarak buradaki dört meme ucundan birisine yapışır ve emmeye başlar. Yeni doğan kanguru sağır, kör ve tüysüzdür. Ancak doğuştan kendisine bahşedilen eşsiz koku alma duyusu ile yolunu bulur. Bu sırada anne kanguru doğum sonrası postunu yalayarak temizlemekle meşguldür.
Minik kanguru, annesinin kesesinde 9 ay geçirir. Bu süre içinde bazen süt emer, bazen de uyur. Bu sürede gelişim gayet yavaştır. Üç aylık olunca vücut kıllanmaya, dört aylıkken gözler açılmaya başlar. Beş aylık olunca minik yavru başını annesinin kesesinden çıkararak dünyayı keşfeder. Minik yavrunun dünya ile ilk teması rastladığı otlardır. Bu otlar, minik yavrunun anne sütü dışındaki ilk yiyecekleridir.
Yavru, bu dönemde annesine çok bağlıdır. Bir tehlike anında hemen koşarak annesinin kesesine girer. Bir kanguru düşman ile karşılaşınca hemen kaçmaya başlar. Eğer düşman takibi bırakmasa anne yavrusunu bir yere bırakarak yavrusunun tersi istikamette koşmaya başlar. Anne kanguru düşmanı atlatabi-lirse sonra geri dönerek yavrusu torbasına alır. Anne kanguru yavrusu uğruna kendi hayatını tehlikeye atmıştır.
Her meme sahibine göre özel süt üretir
Anne kangurunun sütü dünyada sadece kangurulara has bir bileşime sahiptir. Bu bileşim, yavru kangurunun gelişim sürecine göre değişir. İlk dönemlerde berrak bir sıvı iken, sonraları koyulaşmaya başlar. Dişi kangurular bir yavruyu emzirirken diğer başka bir yavruyu da dünyaya getirebilir. Bu durumda iki yavru da aynı kesede barınır. Anne sütü bu defa iki yavruya göre farklı yapıda salgılanır. Yeni doğan yavru için berrak ve renksiz süt salgılanırken, eski yavru için koyu ve yağlı süt salgılanır. Aynı anda farklı iki nitelikte süt salgılama, kangurulara has bir özelliktir. Daha da ilginç olan üçüncü bir yavru da dünyaya gelse yine ona özel süt ayrı bir memede hazırdır ve yeni doğan yavru karıştırmadan kendi memesini annesinin kesesine girerek bulur.