Yetişen neslin karakter eğitimi ihtiyacı, ancak ortaya çıkan kötü örnekler sonrası anlaşıldı. Özü sözü bir, ahdine ve akdine sadık nesiller olması için önümüze çıkan fırsatları göremediğimiz bir de gerçek. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayına, gelin bir de karakter eğitimi fırsatı gözüyle bakalım.
Çocuklar tertemiz bir fıtrat üzere yaratılmıştır. Onu şekillendirenler başta anne-baba ve öğretmen, sonra da çevresidir. Çocukların karakterleri; üzeri yazılmayı bekleyen tertemiz birer sayfa gibidir. Çocukların bu temiz fıtratlarının korunması ebeveynlerinin en büyük vazifeleri arasındadır. Çocukların karakter eğitimlerinde kendilerine söylenenden ziyade gördükleri ve yaşadıklarına itibar etmeleri bilinen bir gerçektir. Küçük yaştan itibaren terbiyelerine uygun ortamlarda bulunmaları, manevi atmosferleri solumaları, anne babalarından iyi şeyler görüp duymaları, karakterlerinin yerleşmesi ve gelişmesi bakımından önemli bir husustur. Bu sebeple Ramazan ayı karakter eğitimi için harika fırsatları bünyesinde barındıran bir ay olarak değerlendirilmelidir.
Kendisini Karşısındakinin Yerine Koyabilen Çocuk Yetiştirmek
Sosyal hayattaki problemlerin çözümünde en çok ihtiyaç duyulan davranış “empati kurmaktır”. Yani kendini karşısındakinin yerine koyabilmektir. Ramazan ayında anne babalarıyla birlikte oruç tutan çocuklar sosyo ekonomik açıdan muhtaç olmasalar bile tuttukları oruç sebebiyle rutin hayatlarının dışına çıkarak ihtiyaç sahiplerinin hallerini anlamaya başlayacaktır. Bu sebeple çocuklarımızı Ramazan ayında oruca teşvik etmek lazımdır. Oruç tutmaya çalışan çocuklarınızın başkalarının duygularını anlamada hassaslaştığını ve davranışlarında uysallaştığını göreceksiniz. Oruç tutan çocuğunuz o ana kadar farkına varmadığı birçok nimetin değerini fark ederek şükretmeyi, nimetin kıymetini bilmeyi öğrenecektir.
Oruç Tahammülü de Öğretir
Ramazan ayına kadar her an atıştırmakla karnını doyuran çocuklar, oruç tutarak hazzını ertelemeyi, kendini disipline etmesi gerektiğini düşünür. Allah’ın koyduğu kurala uymaya çalışan çocuklarımız kendi kendine söz geçirebilmeyi, nefsinin isteklerine karşı dur diyebilmeyi öğrenecek ve bu sabır halini bir müddet sonra davranış olarak kendinde görecektir.
Sabahtan akşama kadar açlığa tahammül eden çocuk, aynı zamanda ağzını kötü sözlere karşı kapalı tutabilmeyi, olumsuzluklara kulağını kapatabilmeyi, gözlerini de men edilene bakmamayı sabır eğitiminin bir parçası olarak öğrenir. Anne baba olarak “Oruçluyum sabrım kalmadı.” diyerek çocuklarına ve diğer insanlara kaba ve tahammülsüz davranmak iyi bir numune olmayacaktır. Kendi tahammülsüzlüğümüzü çocuklara yüklemeden, tahammül sınırlarını aşmamak, aile içindeki birlikteliği de pekiştirecektir.
Problem Çözme Becerisi Kazandırma
Yetişen neslin en büyük problemlerinden biri de kural tanımaması ve “özgürlük” adı altında sınırlarını çizememesidir. Hâlbuki Ramazan ayı çocuklara sınırların olduğunu hatırlatır. Bunun da üzerinde kuralları koyanın ve aşılmaması gereken çizgileri çizenin kim olduğunu hatırlatan bir aydır. İftarın ve sahurun bir saati vardır. Bu sınır yapılıp yapılamayacakların sınırlarını çizmiştir. Oruçla bunu fark eden çocuk bu sınıra riayet ederek maddi-manevi bir terbiye ile terbiyelenir.
Çocuğa problem çözme becerisi dahi Ramazanla ve oruçla öğretilebilir. “Sana oruçlu iken birisi sataşırsa ben oruçluyum de. Yine devam ederse orayı selametle terk et.” denilerek insanların var olan problemlerini çözmenin yolunun konuşmak olduğu, yine de çözülemiyorsa ortamdan uzaklaşmanın en güzel problem çözme metodu olduğu vurgulanmalıdır.
Oruç tutmak çocuğun özgüvenini de arttırır. Çünkü özgüven yaşadığı olaylar karşısında kendi kendini kontrol edebilmesiyle perçinleşir. Maddi manevi sıkıntılara sabrederek gününü oruçlu tamamlamayı başaran çocuklarımız, bir şeyi başarmanın verdiği özgüveni hayat boyu kullanacaktır.
Aidiyet Fikri Kazandırma (Sosyalleşme)
Ramazanda iftar ve sahur sofralarına ailecek birlikte oturmak gerek aile kavramının oluşması ve güçlenmesi gerekse biz bilincinin yerleştirilmesi açısından çocukların sosyalleşmesine etkisi büyüktür. O güne kadar ailenin bütün fertlerinin aynı anda sofraya oturamaması aile kavramının yozlaşmasının en büyük sebeplerindendir. Oysa Ramazan’da ailenin bütün fertleri sofrada bir araya gelmek için çaba sarf eder. Aynı anda ahenkle yemeğe başlanır. İftar sofrası edilen dualarla, ikramlarla unutulmaz bir hatıra, sosyalleşmeye ve aile bilinci oluşturmaya harika bir karakter eğitimi fırsatıdır.
Yine sahuru merak etmeyen, “Annemle babam gecenin bir vaktinde niçin yemek yiyorlar?” diye sormayan, sahurun esrarından etkilenmeyen çocuk yoktur. Esrarlı saatler kimlerle yaşandıysa özeldir. Aidiyet ve mensup olma fikri kazandıracağından, anne babalar çocukları ile dostluklarını perçinlemek ve aralarındaki iletişim engellerini yıkmak istiyorlarsa onları gece sahura kaldırmayı ve kıldıkları sabah namazına şahit etmeyi ihmal etmemelidirler.
Mukabele, Okumayı Sevdirir
Çocukların ileride en çok eksiklik hissedecekleri alışkanlık okuma olacaktır. Karakterine yön verecek bu önemli alışkanlık küçük yaşta kazandırılmalıdır. Çünkü kendi kendine olacak bir durum değildir. Çevresinden gördüğünü alan çocuk, anne babasının kitap okumasından, etrafındakilerin kitaba ve okumaya verdiği ehemmiyetten dolayı bu davranışı kazanır. Çocuk mukabele ortamlarına götürüldüğü zaman karşılıklı okunan Kur’an-ı Kerim, yaşlı-genç kitap okuyan topluluk, okuma faaliyetine gösterilen ciddiyet, çocukların karakterine okuma ile alakalı harika ve unutulmaz hatıralar yerleştirecektir.
Çocuklarımızı iyi yetiştirmek, gelecekte ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak, maddi ve manevi değerlerimizle mücehhez kılabilmek için Ramazan ayındaki bu fırsat bereketinden istifade etmek işinizi kolaylaştıracaktır. Bu harika karakter eğitimi fırsatından yararlanabilmeniz dileğiyle, bayramınız şimdiden mübarek olsun.
Çocuklarımıza “O Eski Ramazan”ları Yaşatacak Faaliyetler
- Ramazan’ın gelişiyle çocuğunuzun odasına birlikte imsakiye asarak iftar ve imsak vakitlerini takip etme görevi verilebilir. Hem sorumluluk kazandırma hem de konulan kurallara uyabilme alışkanlığını kazandırmak için iyi bir fırsattır.
- Topun atılmasını ve ezanın okunup okunmadığını takip etme mesuliyeti verilerek “ezanda kulağı olma” alışkanlığı kazandırılabilir.
- Etrafımızda Hacivat-Karagöz etkinliği varsa çocuğumuzu oralara götürüp kendi kültürümüze ait karakterlerle tanıştırabiliriz. Kayyu gibi ticari maksatla oluşturulmuş yabancı karakterlerin yerine bize ait Nasrettin Hoca, Keloğlan, Hacıvat ile Karagöz çocuklarımızda milli bilincin oluşturulmasında faydalı olacaktır.
- Teravih namazlarına çocukları da götürerek o havayı teneffüs etmesini, insanlardaki birlikteliği görüp cemaat ruhunu tatmaları da onlar için farklılık arz edecektir.
- Ay boyunca çekmiş olduğunuz iftar, sahur, ziyaret ve etkinlik fotoğraflarından bir albüm hazırlayarak bu ayda kazanılanları sürekli hale getirmeye çalışabiliriz.
- SMS yerine renkli kartonlar alarak bayram tebrik kartları hazırlayabilir, sevdiklerinize çocuğunuzla gönderebilirsiniz. Emek harcanarak hazırlanan bu kartlar SMS’den daha anlamlı olacaktır.
- Çocuğunuzla beraber abdest alarak günlük okuduğunuz Kur’an-ı Kerim’in bir sayfasını beraber okuyabilir, sonrasında da beraber dua ederek ona örnek olabilirsiniz.
- Çocuğumuz için aldığımız bayramlığın aynısını ihtiyaç sahibi bir komşumuza hediye ettirerek yardımlaşma duygusunu tatmasını sağlayabiliriz. Ya da çocuğumuzun cebine para koyup ihtiyaç sahipleri ve ilim talebeleri için konulmuş kumbaralara bu paraları atmasını sağlayarak Ramazan ayının bir yardımlaşma ve hayır ayı olduğunu söyleyebiliriz.