İşlerinizi planladığınız zamanda ve planladığınız şekilde yapmanız her zaman mümkün olmayabilir. Fakat sürekli plan dışına çıkıyor ya da bir türlü harekete geçemiyorsanız ciddi bir erteleme problemiyle karşı karşıyasınız demektir.
Erteleme konusunda hangi ifadenin size uyduğuna bakarak bunu belirleyebilirsiniz. İşlerimi acil bir durum olmadığı sürece ertelemem. Böyle düşünüyorsanız sizi tebrik etmek gerekir, çünkü iradenize hâkimsiniz ve çalışkan azınlığın içindesiniz demektir.
Bazı işlerimi erteliyorum, bazılarını ertelemiyorum. Bu ifade size uygunsa birçok insan gibi sizin de erteleme probleminiz var demektir. Neredeyse her işimi erteliyorum. İşte bu cümle sizin kronik ertelemeci olduğunuzu gösteriyor. Hangi gruba dâhil olursanız olun, erteleme davranışının ortaya çıkış şeklini ve bununla baş etme yollarını tanımak, kendiniz ve çevreniz için faydalı olacaktır.
Erteleme sonrasında yaşanan menfi durumları uzun uzun anlatmadan niçin ertelediğimizi anlamaya çalışalım. “Niçin erteliyorum?” sorusunun cevabını, bahanesini değil, gerçek cevabını bulduğumuzda erteleme alışkanlığıyla mücadele etmek daha kolay olacaktır. Ama “Niçin?” sorusuna geçmeden önce kısaca “Nasıl erteliyorum?” sorusunun cevabına bakalım.
Nasıl erteliyoruz?
Geç başlıyorum.
Çalışmaya gereksiz aralar veriyorum.
İşlerimi çok yavaş yapıyorum.
Bunların hepsi, işin gecikmesine sebep olur.
Yarım bırakıyorum.
İşleri yarım bırakmaktan yakınanların maymun iştahlılık problemiyle de uğraşmaları gerekir.
Hiç başlamıyorum.
Bu durumda işin ertelenmesinden daha ciddi bir durum söz konusudur. Çünkü işler hiçbir zaman bitmeyecektir. Bu yüzden “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” derler.
Başlamanın zorluğu
İş için gerekli olan fikir, bilgi, beceri, malzeme, başkalarından sağlanacak destek gibi hususlar eksik kalırsa işin başlaması da gecikecektir. Öyleyse ilk önce hazırlıkların tamamlanması gerekir. Fakat işi erteleme eğiliminde olan, o işin hazırlık sürecinde de bu hünerini sergileyecektir. Hatta ciddi bir hazırlığa gerek olmasa ya da eksikler bir şekilde giderilmiş olsa bile şöyle diyecektir: Kendimi hazır hissetmiyorum. Bir türlü başlayamıyorum.
Buradaki asıl eksiklik, psikolojik hazırlıktır. Peki, insan niçin kendini hazır hissetmez? Şu sorular ve muhtemel cevaplar, asıl erteleme sebeplerini bulmamıza yardımcı olacaktır. Çalışmaya başlarsam ne olur? Başlarsam devam etme ihtimali yükselir. Devam edersem ne olur? Devam edersem iş biter. İşin bitmesinde ne gibi sakıncalar var? Bu sorunun cevabı, sizi gerçek erteleme sebepleriyle yüz yüze getirecek ve tüm mazeretleri geçersiz kılacaktır. Başlamak istemiyorsanız belki de bitirmek istemiyorsunuzdur! Başlamaktan kaçıyorsanız bitirince olacaklardan kaçıyor olabilirsiniz.
Bu yazının devamını İnsan ve Hayat Dergisi’nin 99. sayısından (Mayıs 2018) okuyabilirsiniz.
BU SAYIYI SATIN AL E-DERGİYİ SATIN AL