Hayatınıza iyi ve faydalı alışkanlıklar kazandırmak istiyorsanız yapacağınız en önemli şey, ortamınızı, bu alışkanlıkları hatırlatacak ve onlara ulaşmayı kolaylaştıracak şekilde düzenlemektir.
Hayatta, suhûlet (kolaylık) esastır. İyi davranışları, hayatın akışında kolaylıkla, zihinsel enerji harcamadan, karar dahi vermeden yapabiliyor olmamız gerekir. Böylece daha esaslı meseleler için yeterli enerjimiz ve zamanımız kalır. İşte tam bu noktada, ortam tasarımı ve alışkanlık yönetimi devreye girer.
Yaşadığımız ve çalıştığımız ortamlarda, iyi alışkanlıkları tetikleyecek işaretler açık ve görünür değilse söz konusu alışkanlıkları icra etmek çok zordur. Kanepenin yanında, sehpada, masada kitap yoksa ya da kitaplık, evin en az kullanılan odasının en ücra köşesinde, dekoratif bir vazife icra ediyorsa, kitap okumak, çoğu zaman aklımızdan çıkacaktır. Meyve ve sebzeler, buzdolabının derinliklerinde, gözden ırak kısımlarda ise onları yemeyi daha az hatırlarız.
Maruz kalınan ortamlarda yapılacak küçük düzenlemeler, tercihleri bambaşka bir yöne kaydırabilir. Bu da büyük resme bakıldığında kayda değer bir fark oluşturacaktır. Ortam tasarımının bir güzelliği de birçok iyi alışkanlığı, karar süreçlerinin gelgitli dehlizlerine maruz bırakmadan yapabilmeye imkân vermesidir.
Kolaylaştır ve görünür yap
Bir alışkanlığı, hayatınızın ayrılmaz bir parçası yapmak istiyorsanız, şu prensibi tatbik etmeniz gerekir: Kolaylaştır ve görünür yap.
- Evin muhtelif köşelerine, hane halkının sevdiği kitapları ve dergileri yerleştirin. Mutfak masası, sehpalar, koltuk kenarları gibi yerlere, bu kitap ve dergileri koyun. Birkaç gün içinde, hane halkının kitap/dergi okuma oranında gözle görülür artışlar olacaktır. Tecrübeyle sabittir.
- Mutfak ya da çalışma masasının üzerinde içi su dolu bir sürahi ya da şişe bulundurduğunuz takdirde, su içme oranı artacaktır.
- Her sabah günlüğünüze bir şeyler yazmak istiyorsanız, sabahları kahvenizi içtiğiniz koltuğun hemen yanına, defter ve kalem bırakın.
- Her gün 1 hadîs-i şerîf ezberlemeyi arzu ediyorsanız, küçük bir yazı tahtasına, buzdolabının üstündeki bir nota ya da masanızın üzerindeki açık bir sayfaya, günün hadîs-i şerîfini yazın. Bu alışkanlığı icra etme ihtimaliniz kat kat artacağı gibi belki daha da önemlisi, harcayacağınız zihinsel/fiziksel enerji miktarı da azalacaktır.
Her alışkanlığa bir alan tahsis edin
Her alışkanlık için farklı bir alan tahsis etmek, söz konusu alışkanlık ve alan arasında zaman içinde güçlü bir bağ oluşturacaktır. Alışkanlıkla alan arasında bu türden bir irtibat kurmak, alışkanlığı tetiklediği gibi, öngörülebilirlik de sağlar. O ortama (mesela evinizde o alışkanlık için tahsis ettiğiniz alana) geçtiğinizde, bağlantılı davranış, tabiî ve kolay bir şekilde gerçekleşecektir. Çünkü o ortamla bağlantılı olan davranış, artık bellidir.
Her alışkanlığa farklı bir alan tahsis etmek için büyük evlere, çok sayıda odaya ihtiyaç yoktur. Kitabı, pencere kenarında, sevdiğiniz berjere oturup okur; suyu, mutfak masasında içer; ibadetinizi salonun en güzel köşesinde yapar; yazılarınızı, salondaki masada yazarsınız. Yeterince tekrarla bu aidiyet bağlantıları, iyi alışkanlıkları tetikleyen ve kolaylaştıran bir hüviyete kavuşacaktır.
Pazarlama taktiği olarak ortam tasarımı
Ortam tasarımı, pazarlama taktiği olarak kullanılır. Mesela marketler, raf tasarımlarını tüketici tercihlerini etkileyecek şekilde yaparlar. Bir ürünün göz önünde ve kolayca erişilebilir olması, o ürüne olan rağbeti artırır. Mağaza benzeri yerlerde uygulanan standardizasyon ve ortam tasarımı teknikleri aşinalık, kolaylık ve görünürlük sağlamakta ve tüketici tercihlerini yönlendirmektedir.
Arkadaşını söyle…
Meseleyi alışkanlık bağlamında ele aldık lakin daha derin bir düzleme de çekebiliriz. Bu düzlemde de yine aynı prensip geçerli olacaktır. İrade gücünüz ne kadar yüksek olursa olsun; ne kadar esaslı bir karaktere sahip olursanız olun, önünde sonunda bulunduğunuz ortamın ortalaması olacaksınız. Bir çıkış planınız yoksa etrafınızı çevreleyen; hayatınızı ihata eden kişi ve fikirlerin standardı, er geç sizin standardınızı da belirleyecektir. Ecdadın dediği gibi; “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”.
İçinde yaşadığınız, çalıştığınız ortamı, sizi iyi alışkanlıklara teşvik edecek şekilde tasarlamak ne kadar önemliyse; maruz kaldığınız ilişkiler ağını tasarlamak da o kadar önemlidir. İyi arkadaşlar, sizi iyi alışkanlıklara götürecek canlı işaretlerdir.
Sadeliğin saadeti
Bulunduğunuz ortamların standardize edilmesi, her eşyanın bir amaca matuf olması, eşya ve dekorasyon tercihlerinin, estetikten ziyade pratiklik dikkate alınarak yapılması ve sadelikten asla taviz verilmemesi, insanı saadete ulaştıracak sayısız alışkanlığın kolayca yerleşmesini sağlayacaktır.
Formül bu kadar basittir: Sadelik + kolaylık (pratiklik) = İyi alışkanlıklar.
Esasında iyi alışkanlıkları tetikleyecek işaretlerin görünürlüğü ve etkili bir ortam tasarımı, ancak sadelikle mümkündür.
Öyleyse, her davranışımızın akıbetini, sancılı karar süreçleri ve irade savaşlarının insafına bırakmak yerine, fiziksel ve sosyal ortamımızı, bizi iyi ve faydalı alışkanlıklara götürecek şekilde tasarlamak ve ‘doğru’ yaşamanın huzuruyla hayatımızı idame ettirme, daha akıl kârı değil midir?