Üç ayların sonuncusu olan Ramazan-ı şerif ayına Temmuz’un yirmisinde giriyoruz. Ülkemizde ve kuzey yarım kürede sıcaklığın en yüksek olduğu bu aylarda oruç tutmak, aslında zannettiğimiz kadar zor değil. Konuyu görüştüğümüz Dr. Fahrettin Tanır, Peygamber Efendimiz’in sahur ve iftarla alakalı tavsiyelerine uyulduğu zaman, sıhhat bulacağımızı ve oruç tutmanın daha kolay olacağını belirtiyor.
İnsan bünyesinin, %65-70’i sudan oluşuyor. Bu sebeple bir insan yemek yemeden 3 hafta yaşayabildiği halde susuzluğa en fazla 3-5 gün dayanabiliyor. Yetişkin bir insanın günlük 2-2,5 litre suya ihtiyacı oluyor. Ömrü boyunca da ortalama 50-60 ton su içiyor. Bu sene de Ramazan-ı şerif, gündüzlerin uzun olduğu sıcak yaz günlerine denk geliyor. Ortalama on yedi saat su içmeden hayata devam etmek gözünüzü korkutmasın.
Askerde acemi birliği Ramazan-ı şerife denk gelen Mehmet Ali Aktaş, ‘Oruç tutmayı o kadar istiyordum ki ne açlık ne de susuzluk çektim.’ diyor. Yazın en sıcak günleriydi. Ağustos ayında, güneşin alnında yanaşık düzen eğitimleri yapıyorduk. Bazen eğitim için birliğin dışına çıkılıyordu. Orada su falan olmadığından oruç tutmayan iri cüsseli askerler susuzluktan kırılıyordu. Lakin onların aksine ben çok rahattım. Tuttuğum oruçtan çok zevk alıyordum. Çok şükür Mevla niyetimizden dolayı bizi susatmadı…
Sahurlar daha bereketli olacak
Oruç tutarken susuzluğa dayanabilmenin tek şartı sahur vaktini son ana kadar değerlendirmek diyen Doktor Fahrettin Bey’e Ramazan’ı şerifi güzel geçirmenin yollarını sorduk. “Ramazan-ı şerif ayında fazla acıkmadan ve susamadan oruç tutmak istiyorsanız, sahuru iyi değerlendirmelisiniz.” diyen Fahrettin Bey, gündüz susamamanın püf noktasının sahurun bereketinde saklı olduğunu belirtiyor.
Nasıl ki iftar vakti ezan okunur okunmaz orucu açıyorsak, sahur bitene kadar bir şeyler yiyip içmeye devam etmeliyiz. Vaktin bitmesine yarım saat dahi kalsa bu bizim için yeterli olabilir. Çünkü bu sene de gündüzler uzun olacağı gibi havalar da sıcak geçecek. Sahuru gece on iki, bir gibi yiyip yatmak pek doğru olmaz. Mutlaka sahura kalkmak, tok olunsa bile en azından bir şeyler içmek gerekir. Ayrıca normal zamanda zorlananlar sahura kalkarken teheccüt namazını da kılabilirler.
Oruçlunun günü de güzel geçecek
Sahurun ehemmiyetini anlattıktan sonra, gün içerisinde dikkat edilmesi gerekenleri anlatmaya devam ediyor. “Bir de güneşli havalarda güneşte çok fazla kalmamaya dikkat edilmesi gerekiyor. Mümkünse hareket gerektiren ağır işlerimizi sabah saatlerine veya iftardan sonraya bırakmalıyız. Güneşin tepede olmadığı gölge saatler, çalışmak için daha uygundur.
Oruç tutarken özellikle ikindi saatlerinde ağzımız kurumaya başlar. Konuşurken dilimiz dönmez, zorlanır ve halsizleşiriz. Nasıl ki fazla su içmek zararlı ise susuz kalmak da bir o kadar zararlıdır. Bu zamanları kolay geçirebilmek için maddi hazırlık yanında manevi hazırlığı da tavsiye ediyorum. Bu da emri veren Mevla’nın gücü kuvveti vereceğine olan itikat ve bunun dua ile size de sirayet etmesi.”
Özellikle Mübarek Ramazan-ı şerif ayı, yazın en sıcak günlerine denk geleceğinden, çok su kaybımız olacak. Onun için oruç tutulmayan vakitler iyi değerlendirilmeli ve mutlaka sahura kalkılmalı. Bir, iki bardak su ile de olsa sahurun bereketinden istifade edilmeli.
Sahurda bunlara dikkat!
Fahrettin Bey sahurda yenileceklerle alakalı da; “Sahurda tuzlu, yağlı, kızartma türü besinlerden uzak durulmalı, uzun süre tok tutan protein içeren gıdalar (et, fasulye, nohut, mercimek, süt, yoğurt, peynir, fındık, ceviz) yenmeli, beyaz ekmek yerine kepekli ekmekler tercih edilmelidir. Meyvelerin kabukları soyulmadan sirkeli su ile silinip (ilaç kalıntılarının çıkması için) yenmelidir.” diyor.
Sahurda içtiğiniz hazır meyve suyu, gazoz, kola, meyveli soda gibi kafein ve yüksek miktarda şekerli içecekler, sizi daha fazla susatır. En uygun sıvı kaynağı her zaman sudur. Geleneksel içeceğimiz ayran, şekersiz limonata, maden suyu, taze sıkılmış meyve suları sıcak Ramazan-ı şerif günlerinde en iyi seçimlerdir. Bunlar vücudun dengeli çalışmasında diğerlerinden daha tesirlidir.
Ayrıca iftar saatlerine de azami dikkat gerekiyor. Bu saatlerde “Mideye zulmetmemek gerekir, bir hurma, bir bardak su, bir kâse çorba sonrası akşam namazını kılıp ana yemek namaz sonrası yenmelidir. Ana yemeğe de su ile başlayıp, tam porsiyon alınmamalıdır.” Lokmalar iyi çiğnenip, yavaş bir şekilde yenirse; ‘oruç tut, sıhhat bul’ esrarına erilmiş olunur.