İnsanların geçmişten günümüze kıymet verdiği, başucundan ayırmadığı bir hayvan varsa o mutlaka tavuktur. Kimi zaman süs, kimi zaman güç ve zenginlik göstergesi olarak görülse de tavuğa verilen kıymet et ve yumurtasının hürmetinedir. İnsanoğlu, tavuğa verdiği kıymet kadar ondan faydalanmıştır. Savaşa giden askerler yemek için yanlarında tavuk götürmüşler, tüccarlar erkenden uyanıp yola koyulmak için kervanlarına horoz dâhil etmişlerdir. Acaba tavuk nereden geldi, nasıl hayatımızın bir parçası halini aldı, nasıl sofralarımızın vazgeçilmezi oldu?
Tarih sahnesinde ilk tavuklar
Yıllardır herkes “tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar” sorusu üzerinde yoğunlaşmıştı. Fakat hiç kimse tavuk nereden geldi, ilk defa nerede ortaya çıktı, tarih tavuktan bahsediyor mu, gibi sorular sormuyordu. İşte bu soruların cevabını bulmak için bilim adamı ve arkeolog kolları sıvadı ve çalışmalara başladı.
Tarih sahnesinde tavukların belirdikleri yer ve zaman kesin olarak bilinmese de özellikle Roma ve Yunan yazılı kaynaklarında tavuklara çokça rastlanıyordu. Yapılan araştırma ve çalışmalar sonucu, tavuklarla alakalı en eski kaynaklar Çin’in Peiligan bölgesinde bulundu. Kazılarda elde edilen ayak tarak kemiklerinin M.Ö. 8000 yıllarına ait olduğu belirlendi. Yine Çin’in Cishan bölgesinde bulunan tavuk kemikleri de M.Ö. 6000 yıllarına aitti.
Anadolu’da yapılan araştırmalara bakacak olursak, bulunan en eski tavuk kemikleri M.Ö. 2900-2400 yıllarına dayanıyordu. Elazığ’ın Korucutepe mevkiinde bulunan kemiklerin de M.Ö. 1800 yıllarına ait olduğu belirlendi. 1970-1980 yılları arasında bulunan bu kemikler tavukların Anadolulu olmadığı göstermekle beraber, anavatanlarının Çin ve Hindistan bölgesi olduğu fikrini de güçlendiriyordu.
Vahşi tavuktan kümes tavuğuna
Eskiden köylerde 5-10 tavuğu olanlar kümesini mutfak ya da fırına yakın yaparlardı. Böylelikle hayvanları hastalık ve haşeratlardan korurlardı. Daha fazla tavuğu olanlar da büyük kümesler yapar, tavukların hoşuna giden kum dolu alanlar koyarlardı. Bu sistem, Orta Çağ’dan, yakın geçmiş dediğimiz büyük şehirlerin ve binaların henüz kurulmadığı günlere kadar aynı şekilde devam etti.
Bütün bu bilgiler ışığında akla şu soru gelebilir; tavuklar eskiden de evcil miydi? Tavuğun tarihi geçmişi, yeni bilgiler ortaya çıktıkça değişip aydınlansa da evcilleştirilmesi ile alakalı birkaç görüş bulunuyor. Bu görüşlerden birisine göre tavuk ilk olarak Hindistan ve Güneydoğu Asya civarında M.Ö. 2000 yıllarında evcilleştirilmiş, Mezopotamya yoluyla Anadolu’ya oradan da Avrupa’ya yayılmıştır. Ancak tavuk ırklarından hangilerinin evcilleştirildiği soru işaretidir.
Tavukların evcilleştirilmesi ile alakalı bilimsel sonuçlar ise York Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucu ortaya çıkarıldı. Çin’de bulunan tavuk kemik fosilinden DNA dizileri elde edildi. DNA dizileri tavukların ilk olarak Güney ve Güneydoğu Asya bölgesinde evcilleştirildiğini gösteriyordu. Araştırmalar bütün bunların yanında, dünyadaki önemli kanatlı türlerin ve sığır, keçi, koyun gibi hayvanların da ilk olarak bu bölgelerde evcilleştirilmiş olabileceğini de gösteriyordu.
Peki, tavuğun evcilleştirilme sebebi neydi?
Günümüzde tavuk eti dünyada en çok tercih edilen protein kaynağı haline geldi. Hal böyle olunca akıllara, tavukların et ve yumurtaları için evcilleştirildiğini gelse de asıl durum bundan çok farklı. Tavuklar, endüstriyel bir faaliyet haline dönüşmeden yıllar yıllar önce insanlar tavukları ayinlerde kullanmak ve güç göstergesi yapmak için yetiştiriyorlardı. Buna kanıt olarak, İsrail’de yapılan kazılarda elde edilen bilgiler toplu halde tavuk eti yemenin ilk defa 2000 yıl önce gerçekleştiği ortaya koyuldu. Araştırmacılara göre, tavukların insanlarla birlikte bu güne kadar beraber yaşamış olmaları, onların sadece yiyecek ihtiyacı için evcilleştirilmediğinin bir diğer kanıtıydı.
Bir diğer kanıt da Avusturya’nın bir köyünde yapılan kazılarda bulunan mezarlardı. Mezarlarda insanların tavukları ile birlikte gömüldükleri görülüyordu. Erkekler horozlarla birlikte gömülürken kadınların yanında ise tavuklar vardı. Ayrıca zengin erkeklerin yanında gömülen horozların ayaklarında metal bıçaklar bulunuyordu.
Tavuklar yüzyıllar önce çok farklıydı?
Bilim adamları, insanların hayvanları ne zaman evcilleştirdiklerini araştırırken, ipucu elde etmek için tavuk DNA’sını incelediler. Yapılan çalışmalar amacının biraz dışında olarak, kümes tavuklarının yüzyıllar önce farklı bir görünüme sahip olabileceklerini gösterdi.
Araştırmada, kümes tavukları ile vahşi akrabaları arasındaki deri rengi farklılığını belirleyen tiroit hormonu üretimi yapan TSHR genleri incelendi. Kümes ve vahşi tavukların DNA dizinleri incelendiğinde, vahşi tavuklardan sadece bir türün şimdikiler gibi sarı renkte bir deriye sahip olduğu ortaya çıkarıldı.
Netice itibariyle tavukların geçmişi ile ilgili bilgiler yanı kanıtlar ortaya çıkarıldıkça değişmeye devam ediyor. Ak da olsalar kara da olsalar yaklaşık 4000 yıldır bizimle beraberler. Onları bazen güç göstergesi olduğu için bazen de et ve yumurtası için beslemişiz ve hâlâ da beslemeye devam ediyoruz.