
Salyangozla Doğal ve Bilinçli Mücadele
Hayvanât-ı nâime (yumuşak yapılı/omurgasız) sınıfından olan sümüklü böceklerin iki türü vardır: Biri kabuksuz olan ve halk arasında asıl “sümüklü böcek” olarak bilinen türdür; diğeri ise kabuklu olanlardır ki bunlara salyangoz adı verilir. Ancak halk arasında yanlışlıkla her ikisine de sümüklü böcek denilmektedir.
Salyangozlar, nemli ortamları seven canlılardır. İlkbaharın başlarında, özellikle mart ve nisan aylarında doğada rahatça yaşamlarını sürdürebilirler. Ancak mayıs ve haziran aylarında havaların ısınmasıyla birlikte tarlalardaki nem oranı azalır.
Bu nedenle, özellikle mayıs ortasından haziran başına kadar salyangozlar, saklandıkları yerlerden topluca çıkarak kendilerine uygun alanlar aramaya başlarlar. Bu dönemlerde bir anda çok sayıda salyangozla karşılaşmak mümkündür; çoğu zaman “Birdenbire bu kadar salyangoz nereden çıktı?” dedirtirler.
Ancak bu durum bitkiler açısından risklidir. Çünkü salyangozlar, bu süreçte tarım ürünlerine zarar verebilir. Bu nedenle, özellikle haziran ayının başlarında daha dikkatli olunması ve önleyici tedbirlerin alınması önem taşır.
Sümüklü böcekler marul, bakla, salata gibi sebzelerin yapraklarını delik deşik eder. Salyangozlar ise bahçelerdeki güllere, çiçeklere, meyve ağaçlarının çiçeklerine musallat olur. Tomurcukları kemirerek meyve oluşumunu engeller.
Son yıllarda hem Türkiye’de hem de yurtdışında salyangoz istilaları arttı. Bahçelerde yapraklara, çiçeklere, fidelerle yeni dikilen bitkilere ciddi zararlar veriyorlar. Sadece kemirmekle kalmaz, yaydıkları salgılarla bazı hastalıkları da bitkilere bulaştırabilirler.
1. Geleneksel Mücadele Yöntemleri (Biyolojik ve Mekanik Dâhil)
Salyangozlara karşı geleneksel mücadelede hem doğal düşmanlardan yararlanma hem de fiziksel müdahaleler öne çıkar. Bahçede kısa süreliğine ördek veya tavuk gibi salyangoz avcıları bulundurmak, popülasyonu doğal yoldan azaltmak için etkili bir yöntemdir.
Ayrıca gece veya sabah erken saatlerde yapılan elle toplama ve bitki gövdelerinin çevresine kurulan tuzaklar (ıslak tahta, nemli çuval, portakal kabuğu gibi nem tutucu yüzeyler) sayesinde salyangozlar bir araya toplanarak imha edilebilir. Tuz, kireç ve odun külü gibi maddeler de salyangozların hareket ettiği yüzeylerde kullanıldığında, onların kurumasına neden olur ve uzaklaşmalarını sağlar. Ancak bu yöntemlerin tesiri uzun vadeli değildir. Sürekli olarak uygulanması icap eder.
2. Kimyasal Mücadele Yöntemleri
Günümüzde, özellikle yoğun üretim yapılan tarım alanlarında, salyangozlarla mücadelede kimyasal yem ve ilaçlar da kullanılmaktadır. En yaygın maddelerden biri, metaldehit içeren granül yemlerdir. Bu yemler, salyangozları cezbederek öldürür ancak kullanımda çocuklar, evcil hayvanlar ve faydalı canlılar için risk taşıyabileceği unutulmamalıdır.
Son yıllarda demir, fosfat bazlı yemler, çevre ve insan sağlığı açısından daha güvenli alternatif olarak önerilmektedir. Kimyasal mücadele, yalnızca ciddi istila durumlarında ve kontrollü şekilde uygulanmalı; hasat edilecek ürünlere temas ettirilmemeli, etiket ve doz talimatlarına mutlaka uyulmalıdır.
3. Kültürel Önlemler ve Alan Yönetimi
Salyangoz istilasına karşı alınacak en etkili ve sürdürülebilir tedbirlerden biri, bahçe ve tarla koşullarının salyangozlar için elverişsiz hâle getirilmesidir. Bitkilerin çevresinde fazla nem tutan organik artıkların temizlenmesi, toprağın sık sık havalandırılması, sulamanın istila bitene kadar gün içinde yapılması (gece nemli kalmaması için) bu önlemler arasındadır. Bahçelerde yüksek taban suyu olan bölgelerden uzak durulmalı, su birikintileri engellenmelidir.
Ayrıca fide ve hassas bitkilerin etrafına bakır şerit, iri çakıl veya doğal bariyerler konularak salyangozların geçişi, fiziksel olarak zorlaştırılabilir. Bu önlemler, zararlının tekrar tekrar istila etmesini büyük ölçüde engeller.
Tabiatla uyumlu bir son
Son olarak, toplanan salyangozları, bahçenize fayda sağlayacak şekilde değerlendirebilirsiniz. Dilerseniz salyangozları kompost alanına ya da bahçenizin bir köşesine gömebilirsiniz. Bu yöntemle kabukları zamanla çözülerek toprağa kalsiyum kazandırır, vücutları ise organik madde katkısı sağlar.
Zararlı da olsalar, bu canlıların döngüye faydayla katılması mümkündür. Doğayla kavga etmek değil, dengeyi korumak esastır.
Pratik Tavsiyeler
– Sabah erkenden kontrol edin, elle toplayın.
– Bitki çevresine tuz, kül veya kireç serpin (ama dikkatli kullanın).
– Bakır şerit, çakıl, yumurta kabuğu gibi geçiş engelleri oluşturun.
– Kimyasal yemleri yalnızca gerektiğinde ve dikkatle kullanın.