Felâhatnâme
Günümüz tarım usullerinin insan sağlığı için zararlı olduğu inkâr edilemez. Ürün verimliliğini artırmak, tarım alanlarından tasarruf sağlamak ve az emek harcayarak fazla ürün elde etmek için tahrif edilen toprakların neticesinde, günümüz tarım usulleri insan sağlığını tehdit eder hale geldi. Verimi artırmak için kullanılan kimyevi gübreler, genetiği değiştirilmiş tohumlar, kimyasal böcek ilaçları ve hormonlar derken; nihayetinde gelinen topraksız tarım ürünleri, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Yalnızca tarım değil, ecza ve tedavi yöntemleri, temizlik maddeleri ve zirai ilaçlar da bu şekilde. İnsan nesli olarak hayatta kalmak için uyguladığımız yeni yöntemler sağlığımızı elimizden alıyor. Bu sebeple daha önce aynı seride ele aldığımız Lekenâme (lekelerle başa çıkma yolları), Mücerrebnâme (tecrübe edilmiş ilaçlar ve tedavi yöntemleri) gibi Felâhatnâme de insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde uygulanabilen yöntemleri göstermesi bakımından dikkate şayandır.
Elbette ki bütün ziraî problemlerimizin çözümü Felâhatnâme’lerde mevcut olmayabilir. Lakin işin uzmanlarına, kitap içerisinde eskilerin toprağa ve tarıma yaklaşım usulleri misal teşkil edecektir. Ayrıca kitapta kimyasal maddelere ve böcek ilaçlarına ihtiyaç hâsıl olmadan doğal ve usulüne uygun şekilde böcekleri mahsulden uzak tutmanın, birbirine faydalı ağaçları yan yana dikmek gibi basit yöntemlerle de verimi artırmanın mümkün olduğunu görebiliyoruz. Çünkü günümüzde laboratuvar verileriyle temellenen tarım yöntemine karşın, Felâhatnâme’nin gücü asırlık tecrübelere dayalıdır. Fakat günümüzde bunu kullanabilmek için atalık tohumların kullanılması çok önemlidir. Elde bulunan atalık tohumların korunmasından, hasat etme işlemine kadarki bütün süreçte, Felâhatnâme bize yol göstermektedir.
Felâhatnâme nedir?
“Filâha” kelimesi Arapçada, toprağı sürüp ekme işi, çiftçilik, ziraat anlamlarına gelmektedir. Filâha kelimesinden meydana gelen Felâhatnâme ise tarım ve ziraâtle ilgili eser anlamına gelir. Bizim incelediğimiz Felâhatnâme, (Kitabü’l Felâhât), Sevilla’lı âlim İbn Avvâm’ın Kitabü’l Felâhat isimli eserinin 16. asırda yapılmış bir tercümesidir. İbn Avvâm, Endülüs Müslümanlarından büyük bir botanik âlimidir ve Miladî 12. asırda yaşadığı bilinmektedir. Kitabü’l Felâhât isimli eseri ise yalnızca İslam dünyasında değil, bütün dünyada merak uyandıran bir botanik kitabıdır. Tarım ve hayvancılık üzerine hazırlanan bu eser, 35 bölümden oluşmaktadır. Eserin ilk 30 bölümü tarım ve ziraî işler hakkında kaleme alınmıştır. Diğer 5 bölüm ise hayvancılık üzerinedir. Eserin tarım kısmında ağaçlar ve diğer bitki çeşitleri tanıtılmış, aşılama yöntemleri, dikme ve budama zamanları, bitkilerde meydana gelen hastalıklar ve şifa yolları gibi birçok husus işlenmiştir.
Eser, günümüz tarım yöntemlerine karşı gücünü asırların tecrübelerinden almaktadır. Çünkü İbn Avvâm kendi tecrübelerinin yanında, gerek Müslüman botanik âlimlerinin gerekse de Yunan botanikçilerin eserlerinden ve tecrübelerinden faydalanarak, kendisine kadarki en geniş ve en temelli içeriğe sahip botanik kitabını hazırlamıştır. Osmanlı’da ise 1590 yılında Muhammed bin Mustafa tarafından, Kitabü’l Felâhât ismiyle tercüme olunmuştur.
Felâhatnâme’nin başlıca bölümleri
Toprak ve Gübre çeşitleri ve bunların özellikleri başta olmak üzere, ağaçlar ve sebzeler için uygun olan sular ve kuyular. Bostan düzenleme ve ağaçların dikilme düzeni, zamanı ve budanma yöntemleri. Ağaçların aşılanması, aşılanma yöntemi, filiz alma ve ağacın ıslahı ile ilgili hususlar. Ağaçların türlerine göre su ihtiyaçları ve sulanma yöntemleri, incir, şeftali, nar, armut, kiraz gibi ağaçların meyve veriminin fazla, tatlı ve sulu olması için yapılması gereken yöntemler kaleme alınmıştır.
Meyvesi az olan ağaçlarda verimi artırmak için hazırlanacak ilaç tarifleri ve uygulanma yöntemleri belirtilmiştir. Dişi ve erkek ağaçlardan birbirine uygun olan ve olmayanlar belirtilmiştir. Haşerelerle başa çıkma yöntemleri ve sebzelerin dikimi, sebzelerin verimini artırmak için gerekli yöntemler de kitapta işlenmektedir. Şehirlerin iklimlerine göre ziraî hususiyetleri ve ekim zamanları, bakla saklama yöntemleri gibi hususların yanında, ev yapmak için uygun olan arazi şartları ve iklim koşulları da kaleme alınmıştır.
Ağaç ve sebze dışında çiçeklerin türleri, bakımı ve özellikleriyle de ilgili bilgiler barındırmaktadır. Bütün bunların yanında geriye kalan son 5 kısımda ise hayvanlarla ilgili bilgiler, hayvanları yetiştirme usulleri, hayvanlarda görülen hastalıklar ve bunlar için hazırlanabilecek ilaçlar ve uygulanabilecek tedavi yöntemleri de anlatılmaktadır.
Felâhatnâme gibi eskimiş ve hükmünü kaybettiğini zannettiğimiz eserler, önümüzde dağ gibi duran problemler karşı çok daha basit ve çok daha sağlıklı çözümler olduğunu görmemizi sağlayabilir.
Bu yazının devamını İnsan ve Hayat Dergisi’nin 98. sayısından (Nisan 2018) okuyabilirsiniz.
BU SAYIYI SATIN AL E-DERGİYİ SATIN AL