AraştırmaSeyahat

Avrupa’nın Hadim Serhat Şehirleri: Utrecht

Hollanda anakarasının tam ortasında yer alan Utrecht’e doğru yola çıkıyoruz. Günümüzde ülkeye başkentlik yapan Amsterdam, küçük bir belde iken o, bölgenin en önemli ve gözde şehriydi. Stratejik konumu sayesinde Utrecht, demiryolu ve karayollarının kesiştiği bir merkez hâline gelmiş. Bu da farklı kültürlerden, milletlerden birçok insanın, burada hayat mücadelesi vermesine sebep olmuş. Tabii ki bu hikayenin içinde Müslümanlar da var. Durum böyle olunca biz de soluğu Utrecht’te aldık.

Günümüzde bir milyondan fazla Müslüman’ın yaşadığı Hollanda’nın, İslamiyet’le ilk temasları 16. yüzyılın başlarına dayanır. Bu temaslar, İspanya’dan göçen Moriskolar ve Osmanlı tüccarları sayesinde gerçekleşir.

Müdeccenleri biliriz ama Moriskolar da nereden çıktı, diyebilirsiniz. İkisi arasındaki fark, ince olduğu kadar önemlidir. Müdeccen, İspanyolların işgal ettiği Endülüs şehirlerinde bir süre daha Müslüman olarak yaşamaya devam edenlere denir; Morisko ise İspanyol hâkimiyeti altında zorla Hristiyanlaştırılan eski Müslümanlara verilen isimdir. Moriskoların bir kısmı, surette Hristiyan gibi yaşıyor görünse de kalplerinde İslam’ın nurunu taşımaya devam etmişlerdi.

16. yüzyılda Moriskoların büyük bir kısmı, Kuzey Afrika ülkelerine göç ederken, bazıları da Osmanlı vilayetlerine yerleşti. Kimileri ise farklı memleketlerde kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalıştı. Hollanda, bu ülkelerden biri oldu. Bunun yanı sıra, az sayıda Osmanlı tüccarı da ülkenin önemli ticaret merkezlerine yerleşerek Hollanda ile Müslüman dünyası arasındaki bağı güçlendirdi.

1604’te Sluis Kuşatması sonrasında Hollandalılar, İspanyolların elinde esir bulunan 1.400 Osmanlı forsasını kurtarıp Osmanlı’ya iade etti. Bu hamle, Osmanlı ile olan siyasî ve ticarî ilişkilerde olumlu bir iz bıraktı. Yine aynı dönemde, Hollanda adına elçi olarak İstanbul’a gönderilen Cornelis Haga, Osmanlı’dan, ticarî ayrıcalıklar elde etti.

Hollanda’da Müslümanların vatandaş olarak kabul edildiği ilk nüfus sayımı, 1879 senesinde gerçekleştirildi. O dönemde Hollanda’da sadece 49 Müslüman, bu topraklarda İslam adına hayat sürüyordu.  Bu küçük Müslüman topluluğu, Den Haag’daki (Lahey) Endonezyalılardan ibaretti. Her ne kadar ülkeye, önceki asırlarda Müslümanların yolu düşse de kalıcı ve belirgin ilk Müslüman ahaliyi bu dönemde Endonezyalılar şekillendirdi.

Uzun süre Hollanda’nın sömürge olarak elinde tuttuğu Endonezya’nın, 1949’da bağımsızlığını kazanması, ülkedeki Müslüman nüfusunun artışına zemin hazırladı. Aynı şekilde, Hollanda’nın bir diğer sömürgesi olan Surinam’dan göçler, 1960’lı yıllarda başlayıp 1975’te bağımsızlıklarını kazandıkları döneme kadar devam etti. Surinam, geçmişte olduğu gibi bugün de Latin Amerika’nın en yoğun Müslüman nüfusuna sahip ülkesidir. Hollanda’ya göçen Surinamlılar arasında, önemli bir Müslüman topluluğu da bulunmaktaydı.

Hollanda’daki en büyük Müslüman nüfus artışına ise İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan iş gücü ihtiyacı sebep oldu. Hollanda, 1960’ta başlayan işçi alım anlaşmaları çerçevesinde Türkiye (1964), Fas (1969), Tunus (1970), Yugoslavya (1971) ülkelerinden çok sayıda Müslüman’ı kabul etti. Devlet eliyle gerçekleşen işçi alımları, 1973’te nihayete ermiş olsa da, sonraki yıllarda ülkedeki Müslüman nüfus artmaya devam etti.

Günümüze gelindiğinde ise Müslüman nüfusu, neredeyse 1 milyona ulaşmış durumda. Ve bu rakam, ülke nüfusunun %5,6’sına tekabül etmektedir. Müslümanların büyük kesimini Türkler ve Faslılar oluşturur. Hollanda Merkezi İstatistik Bürosu’nun (CBS) verilerine göre, 2024 yılında 450 binin üzerinde Türk, neredeyse 430 bin civarı da Faslı bulunmaktadır.

İstanbul’dan Hollanda’ya lale soğanı gönderilmesinin yıl dönümümnde Beyazıt Camii önünde tertip edilen etkinlik

Ülkedeki Surinamlı nüfus, 350 binin üzerinde olsa da Müslümanların sayısının yaklaşık 40 bin olduğu tahmin edilmektedir. Ülkedeki ilk Müslüman topluluk olan Endonezyalıların nüfusu, Surinamlılara yakın olmasına rağmen, aralarındaki Müslümanların sayısı 10 bin civarındadır.

Hollanda’nın dört bir tarafına yerleşen Müslümanlar, daha çok Rottredam, Amsterdam, Den Haag (Lahey) ve Utrecht şehirlerinde yoğunlaştılar. Bununla beraber 400 kadar cami ve mescit, Müslümanların ibadetlerini yapmalarına ve birçok cemiyete ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Utrecht’te Türklerin ilk camisi, Otterstraat 82

1960’lı yıllarda başlayan işçi göçleriyle birlikte ülkedeki Müslüman sayısı giderek artmaktaydı. İlerleyen senelerde geçici olarak Hollanda’ya gelen işçiler, ailelerini de yanlarına almasıyla bu gurbetçiliği kalıcı hâle getirdiler.

Zamanla ibadetlerini yapacak yer arayışına girdiler. Cuma ve bayram günleri, müsait yerler kiralayarak namazlarını eda ettiler. Nihayet Orta Hollanda Yabancı İşçiler Vakfı, Zwolsche Algemeene sigorta şirketinin terkedilmiş binasını, ibadet etmeleri için Müslümanlara verdi.

Müslümanlar, ilk etapta binanın uygun yerlerinde seccade sererek namazlarını kıldılar. Gel zaman git zaman, Türkler çatı katını mescit olarak kullanmaya başladı. Hatta yedi kişiden müteşekkil bir grup, binanın üst katında çocuklara Kur’ân-ı Kerîm okutmaya başladılar. Bu isimsiz kahramanlardan birinin Türkiye’de tahsil görmüş bir Hollandalı olması da oldukça ilginçtir.

Hollanda’nın Türklere ve Faslılara ait ilk camisi olarak kabul edilen Utrecht’teki bu ibadet evine rağbet, kısa zamanda arttı. Burası özellikle Türkler için âdeta bir buluşma yerine dönüştü. Ancak bir süre sonra, binanın, bu kadar insanı kaldıramayacağı ve güvenlik sorunlarına yol açabileceği gündeme geldi.

Sigorta şirketinin metruk binasından devşirme mescitte ders okutan neferler, kalıcı bir çözüm için kafa yormaktaydılar. Ve 1972 senesine gelindiğinde ise belediyenin kararıyla bina yıkıldı. Ama vakıf, yeni bir mescit temin etmedi.

Bu sancılı süreç yaşanırken, gönüllüler 5 Mayıs 1972’de İslam Merkezi Vakfı’nı (Stichting Islamitisch Centrum – SIC) kurdu. Kalıcı bir netice isteyen Türkler, aradıklarını “Otterstraat, Numara 82” adresinde buldular.

Otterstraat 82’de hummalı bir tadilat süreci başladı. Yapılan her bir işlem aşkla, muhabbetle yapılmaktaydı. Eski ev sahibi de yapılan işin samimiyetinden öylesine etkilendi ki tadilat sürecine gönülden destek vermekten kendini alamadı.

Derken bu müstakil bina, mihrap, minber ve kürsüsü olan bir mescit hâline geldi. Utrecht belediyesinin kısa sürede verdiği izinle binada Kur’ân-ı Kerîm dersleri de verilmeye başlandı. Ve derneğin kurulmasında önemli rol oynayan Hollandalı Müslüman Albulwahid ise vakit namazlarını kıldırmaya, Kur’ân-ı Kerîm okutmaya başladı. Geçmişte çekilen zahmetler, o günlerde rahmete dönüşüverdi.

Otterstraat 82, Hollanda’daki Türklerinin ilk ve tek camisi olduğu için, ülkenin dört bir tarafından gelenler oluyordu. İlk Ramazân-ı Şerîf ile caminin cemaati giderek arttı. Bu süreçte giderek artan yoğunluğu, bu muhitin kaldıramayacağı anlaşıldı.

Mahalle sakinleri, park sorunları ve gürültü gibi konularda rahatsızlıklarını dillendirmeye başlamıştı. SIC yönetimi, Pijlsweerd çevre komitesi ile irtibata geçerek sorunları ele aldılar. Mahallenin şikayetleri, 1977’de resmi mercilere yansıyınca uygun bir cami binasının bulunması şart oldu.

Aradan geçen 7 yılın sonunda İslam Merkezi Vakfı (SIC), Tuindorp mahallesinin Van Lieflandlaan adresinde bir okul binasını satın alındı. Utrecht Belediyesinin de dahil olduğu bu görüşme silsilesi böylece nihayet erdi.

Şöyle bir kafamızı Otterstraat Numara 82’den kaldırıp Hollanda geneline bakacak olursak, 1971’de açılan geçici mescidin yıkılması, Müslümanların ibadethane sürecinde bir dönüm noktası oldu. 1973’ün son aylarında Türkler, Rotterdam ve Amsterdam gibi şehirlerde camiler açmaya başladı. 1975 yılına gelindiğinde ise Türk ve Faslıların mescitleri, 30 şehre yayıldı.

Hollanda demişken, İslam Merkezi Vakfı, 1978 senesinde isminin başına ‘Hollanda’ ekleyerek Hollanda İslam Merkezi Vakfı (SICN) olarak faaliyetlerine devam etti. Günümüze gelindiğinde ise Müslümanların yoğunlaştığı şehirler başta olmak üzere birçok şehirde insanlığa hadim olurken, insanların kalbini bezeyecek nice fidanlar yetiştirmeye devam ediyor.

En Yeniler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu