Çocuklarda Utangaçlık
Çocuklar, bulundukları ortamda gerildikleri zaman utangaç davranıp başlarını önlerine eğerler ya da annelerinin arkasına saklanırlar. Çocuklarda utangaçlık varsa, konuşmazlar, fazlasıyla utanmaya devam ederler. Böylesi durumlarda çocuğun üstüne gitmektense onu anlamaya çalışmak gerekir.
Utangaçlık, çoğunlukla 3-6 yaş arası çocuklarda görülür. Çünkü bu yaşlar, çocuğun bireyselleşmeye başladığı yaşlardır. Çocuklar, 3 yaşından itibaren çevresindeki kişilerin, kendisiyle ilgili tepkilerini fark etmeye başlar. Birey olduğunu fark etmeye başladığı için nasıl bir kişi olduğunu, nasıl görüldüğünü merak eder. Kendisiyle ilgili görüş ve düşünceleri dikkate almaya başlar. Yakınlarının veya karşılaştığı insanların kendisiyle ilgili görüşlerini önemser. Şımarıklıkları veya çekingenlikleri çoğalır. Beğenilmekten hoşlanır, fakat kötü bir duruma düşmekten endişe eder. Bütün bunlar, içinde bulunduğu yaşla ilgili olarak gayet tabiî durumlardır.
Utangaçlığın sebepleri nelerdir?
Genetik özellikler, kişilik yapısı, anne-baba davranışları ve sosyal ortam yetersizliği gibi birçok sebep, çocuğun utangaç olmasına yol açabilir.
Ama şunu unutmamak gerekir ki bazı çocuklar, taşıdıkları haya ve edeplerinden dolayı utangaçlık gösterebilirler. Bu durum onların edep sahibi olmalarıyla veya ahlâklı olmalarıyla açıklanabilir. Dolayısıyla bu tarz çocuklar asla pısırık olarak değerlendirilmemelidir. Bir çocuk, edebinden dolayı her ortamda öne çıkmıyor veya aşırılıklarda bulunmuyorsa, onu bu halinden vazgeçirmeye çalışmak, adeta onun DNA’sıyla oynamak gibi olacaktır. Çocukların bu güzel hallerini her zaman göz önünde tutup takdir etmek ve onlara bu konuda saygı göstermek, biz yetişkinlerin sorumluluğundadır.
Utangaç çocuk ne yapar?
Utangaç çocuklar, tehlikeli gördükleri ortamlarda başlarını annelerine çevirir ve yüzlerini annelerine dayarlar. Çoğu zaman anneleri veya yakın oldukları kişiler haricinde farklı kimselerle iletişim kurmakta zorlanırlar, hatta iletişim kurmazlar.
Herhangi bir kalabalıkta genellikle annelerinin yanında, anneleriyle el ele veya annesinin vücuduna adeta yapışık şekilde dururlar. Sıkça annelerinin arkalarına saklanırlar, çevrelerini, annelerini siper alarak izlerler. İletişim kurmak isteseniz, anneye daha fazla yapışır ve iletişime geçmez. Bir an önce bu sürecin geçmesini ister.
İletişim sırasında ürkek bir tavırla, çok sessiz bir şekilde kısa cevap verirler. Çoğu zaman basit bir vücut dili kullanırlar. Başlarını sallarlar.
Yaşıtlarına karışıp oyuna katılmak istemezler. Yalnız kalacak olsalar ağlamaya başlarlar. Ayrıca unutmamak gerekir ki utangaç çocukla, içe kapanık çocuk, farklı karakterdedirler. İçe kapanık olan, dışarıda oynamak yerine evde kalmayı tercih eder. Fakat utangaç çocuk, oynamak istese de çekingenliğinden dışarıya çıkmak istemez.
Aileler ne yapabilir?
Belirli bir seviyede utangaçlığın normal ve endişe edilmeyecek bir durum olduğunu kabul edin. Direkt yüzüne veya başkalarının yanında, onunla ilgili konuşurken utangaç, çekingen gibi yakıştırmalarda bulunmayın. Çocuğun yanlış davranışlarına ani ve aşırı tepki göstermeyin. Eleştirip küçük düşürmekten, alay etmekten sakının. Özellikle başkalarının yanında herhangi bir şeye zorlamayın.
Yeni girdiği ortamlarda baskıcı davranmayın. Çünkü yeni bir ortam, onun için zaten zor bir ortamdır. Orada kendisini gergin ve tedirgin hisseder.
Yeni gireceği ortamlar için ön hazırlıklarda bulunun. Mesela kendinizle alakalı örnekler verin; “Çok sevdiğim arkadaşlarla buluşacağız, sen de çok seveceksin, ben daha önce çok gittim, orada şunları yaptım…” gibi. Ortama alışması için zaman tanıyın.
Kendi utangaçlık ve çekingenliklerinizi ona yansıtmayın. Bu durumdan daha çok etkilenir. Çocuğunuzun yerine cevap vermeyin; onun vermesi için teşvik edin fakat zorlamayın. Onu meraklandırın, cesaretlendirin, istediği, beğendiği etkinlikleri yapmasını sağlayın. Güvenli olacak şekilde farklı ortamlara girmesine ve farklı kişilerle tanışmasına yardımcı olun.
Kalabalık gruplarla tanışıp oynamasından ziyade, öncelikle sadece bir arkadaşla uyum içinde olmasını sağlayın. Her konuda yardımcı olmayın. Unutmayın ki zorlanmadığı bir şey, onu geliştirmez. Aşırı korumacı olmaktan da çekinin. Abartmadan başarılarını takdir edin, övün.
Çocuğunuzu, yerine göre utangaç yetiştirin. Fakat bu utangaçlık, edep ve ahlâkı sebebiyle olsun.