Dünyaya Mercek
Bağ
İnsanları birbirine bağlayan ve muhabbetlerini artıran iki şey, saygı ve sevgidir. Bu, böyle olmasına rağmen insanlar, birbirinden uzaklaşıyor. Bireyselleşiyor. Yalnızlaşıyor. Oysa gözlerimizi tabiata çevirdiğimizde görüyoruz ki her şeyde birlik ve beraberlik var. Hayvanlar bir arada işlerini görüyorlar. Düşmanlarına karşı bir arada durarak çelikten bir zırh oluveriyorlar. Günümüz insanları gibi birbirlerine suni ağlarla değil; sahici bağlarla bağlanıyorlar. Sadece insan böyle değil. Sadece insan farklı. Sadece insan, kendi türüyle çatışma halinde. (Kenya)
Karşılık
Bir şeyin çağrışımını yapmak, onu temsil etmekten çok daha etkilidir. Çünkü o çağrışımların, insan zihninde karşılığı, çağrışımı yapılan ana materyaldir, iştir, fikirdir. Bazen sadece çağrışımlar yapılarak karşılıksız işler de yürütülebilir. Mesela gerçek hayatta karşılığı olmayan sanal kahramanlara itibar edilebilir. Eskiden, çelik-çomak gibi gerçek hayatta karşılığı olan oyunlar oynanırken şimdi sanal âlemde, gerçek hayatta hiçbir karşılığı olmayan, neye hizmet ettiği tam bir muamma oyunlar oynanıyor. Bütün bu karşılıksızlıklar silsilesinde ise hayat; karşılıksız kalıyor. Ve karşılık bulamayan hayat ise önce anlamını, sonra ruhunu ve en sonunda da varlığını tamamen yitiriyor.
Sabır
Taşı delen, suyun gücü değil; damlaların sürekliliğidir, derler. Bu klasik sözle paralel bir işçiliktir, taş ustalığı. Onlar, “ekmeğini taştan çıkaran adamlar” sözünün; hem zahirî hem bâtınî yansımalarıdır. Çünkü bilinir ki işin ustalarını farklı kılan temel unsur sabırdır. Çaresiz kaldığınızda gidin ve bir taş ustasını izleyin. Orada göreceksiniz ki usta, büyük bir kayaya onlarca defa vuracak ve tek bir çatlak bile oluşturamayacak. Fakat ısrarla aynı işi yapmaya devam edecek. Ve en sonunda, bir vuruşla kaya ikiye ayrılacak. Şimdi, bu kaya, tek vuruşta ortadan ikiye ayrıldı, diyebilir miyiz? Biliriz ki her hamle, sabrın bir cüzüydü ve onu ikiye ayıran, o son vuruş değil; ondan öncekilerdi. (Lübnan)