Tabiat

Fidan Nasıl Ağaç Olur?

Yeni doğan bir çocuk, anne ve babası tarafından her gün görüldüğü için sanki hiç büyümüyormuş gibi algılanır. Hâlbuki o, günden güne gelişir, büyür ve zamanla değişir. Tıpkı bir fidan gibi… Fidanlar da tıpkı çocuklar gibi sabırla ve özenle büyütüldüğünde, güçlü birer ağaca dönüşür ve meyve vermeye başlarlar.

Fidan dikmek, başlı başına güzel ve heyecan verici bir iştir. Ancak bu heyecanı diri tutmak, fidanların büyümesi ve yeşermesi için sürekli bir çaba içinde olmak da en az dikmek kadar önemlidir. Bunun önemini bizzat yaşadığım bir hatıramla anlatabilirim:

Yaklaşık iki yıl önce, İzmir Bayındır’da bir arkadaşımdan zeytin fidanları aldım. Fidanlar, yerinde o kadar güzel görünüyordu ki yapraklarının yemyeşil görüntüsü beni heyecanlandırdı. “Bunlar kesinlikle toprağı tutar, yeşerir,” diye düşündüm ve büyük bir hevesle 15 kadar zeytin fidanını toprağa diktim.

Diktiğim zaman, şubat veya mart ayıydı. Sonrasında, nisan ve mayıs aylarında düzenli olarak suladım. Uzaktan bakıldığında harika bir görüntü oluşmuştu. Zeytinlerim, yapraklarını dökmüyordu ve kontrol ettiğimde hâlâ güçlü olduklarını görmek, bana ayrı bir heyecan veriyordu. Fakat nasıl olduysa, ağustos ayında kullandığım iki haftalık izin öncesinde ve sonrasında, bakımlarını aksattığım dönemde işler değişti.

Yaklaşık bir ay boyunca zeytin fidanlarına su veremedim. Bahçeye döndüğümde ise beni üzücü bir manzara karşıladı: Zeytinlerim, otların arasında kaybolmuştu. Uzaktan bakıldığında neredeyse hiç görünmüyorlardı. Heyecanla yanlarına vardığımda 15 fidanımdan 6-7 tanesinin tamamen kuruduğunu, birkaç tanesinin ise kuruma noktasına geldiğini fark ettim.

Yapraklarını dökenlere de dökmeyenlere de su verdim. Ancak bu bile bazılarını kurtarmaya yetmedi. Sonuç olarak, ancak 8 tanesini kurtarabilmiştim. Meyve fidanları, özellikle ilk yıllarında yoğun bir ilgi ve özen ister.

Özellikle temmuz, ağustos, eylül ve ekim ayları, fidan bakımı açısından kritik dönemlerdir. Bir fidanın sağlıklı ve verimli bir ağaç hâline gelmesi için sadece dikmek değil, doğru bakım, düzenli sulama ve sürekli takip gereklidir.

Fidan seçimi

Tarlamıza veya bahçemize fidan dikmeden önce toprak analizi yapılarak hangi ağacın daha uygun olduğu belirlenirse daha doğru bir karar verilmiş olur. O bölgede eskiden beri yetişen fidanlar da örnek teşkil edebilir. Çünkü her fidan her yerde yetişemez.

Dikilecek fidanlar, özenle seçilmelidir. Tüplü fidanlar, her mevsimde dikilebilir. Tüpsüz olanların tutması daha zor olduğu için zaman seçimi önemlidir. Sonbaharda dikilen fidanlar, kış boyunca yağmur aldığı için daha kolay gelişir. İlkbaharda dikildiğinde ise sulamaya daha fazla özen göstermek gerekir. Fidanların aşılı olup olmaması ve cinsi, verim açısından büyük önem taşır.

Dikim süreci

Fidanların sağlıklı büyüyebilmesi için öncelikle, dikilecek yerin ve toprağın iyi hazırlanması gerekir. Toprak iyice sürülerek havalandırılmalıdır. Sert toprakta fidan kök salamaz. Sürülüp havalandırılan toprakta, fidanın cinsine uygun olarak belirli aralıklarla çukurlar açılır. Bu aralık bazı ağaçlarda beş metre, ceviz gibi büyük ağaçlarda ise yedi metre olabilir. Eğer fidanınızın kökü açıkta kalıyorsa, kökleri suya batırıp birkaç saat bekletmek, dikim başarısını artırır.

Fidandan önce çukurlara gübre ve leonardit gibi takviye edici ürünler konulmalıdır. Fidan, çukura yavaşça ve 90 derece dik gelecek şekilde yerleştirilmeli, ardından toprak eklenerek sıkıştırılmalıdır. Etrafına üç-dört tane çıta dikilerek muhafaza altına alınmalıdır.

Fidan bakımı

Dikilen fidan, çocuk gibi ilgi ve bakım ister. Topraktan besin alır ama bu yeterli değildir; ek takviyeler gereklidir. Fidanın sağlıklı gelişebilmesi için sulama, gübreleme, budama, çapalama, ilaçlama ve meyvelerin seyreltilmesi gibi bakım aşamalarına dikkat edilmelidir.

Hastalıklı veya kuruyan fidanlar hemen kaldırılmalı ve yerlerine yenileri dikilmelidir. Yıl boyunca fidanların gelişimi takip edilmeli ve ihtiyaçları doğru belirlenmelidir.

•Sulama

Su, bütün canlılar için hayat kaynağıdır. Bitkiler de susuz yaşayamaz ve büyüyemez. Kış aylarında ağaçlar sudan çekilir; baharla birlikte tekrar su almaya başlarlar. Fidanlar, küçükken düzenli sulanmalıdır. Bazı ağaçlar büyüdüğünde yağmurlardan aldığı su ile yetinirken bazıları sürekli su ister. Sulama işlemi bahar aylarında başlamalı, özellikle yaz aylarında fidanın ihtiyacına göre yeterli miktarda yapılmalıdır.

•Gübreleme

Fidanların hızlı ve sağlıklı büyüyebilmesi için gübre takviyesi gereklidir. Gübreler, toprak altı ve toprak üstü olarak ikiye ayrılır. Hayvan gübreleri sonbaharda verilirse, kış boyunca yağmurlarla karışarak daha etkili hâle gelir. Ancak hayvan gübreleri, doğrudan toprağın altına konulmalıdır; eğer yüzeyde kalırsa güneş ve rüzgârla kuruyarak etkisini kaybeder.

Gübre, ağacın kökünden veya yapraklarından verilebilir. Damlama sisteminden su ile birlikte verilmesi de yaygın bir yöntemdir. Ancak aşırı gübreleme, ağaca zarar verebilir, bu nedenle dengeli bir şekilde uygulanmalıdır. Aşırı gübrelenen ağaçlar hızlı büyür ancak ömürleri kısalabilir.

•Budama

Meyve ağaçlarında budama büyük önem taşır. Cinsine göre ağaçlar her yıl sonbahar veya ilkbahar mevsiminde budanır. Yaz ve kış aylarında budama yapılmaz. Ağaçların dibinden çıkan sürgünler (fışkınlar) temizlenmelidir.

Budama sırasında dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, dalların gövdeden sıfır olarak kesilmesidir. Eğer budak bırakılırsa, ağaç o bölgeyi kapatamaz ve zamanla kuruma veya hastalık oluşabilir.

Budama yapılmayan ağaçlar, çok meyve verebilir ancak dalları güçsüzleşir ve meyveler yeterince beslenemez. Ayrıca, güneş alamayan bölgelerde dallar kuruyabilir. Budama sayesinde kuruyan dallar temizlenir ve meyve gözleri, yeterli oranda bırakılır.

Budama sonrası dallar ağaç altında bırakılmamalıdır, aksi takdirde hastalık yayılabilir. Hastalıklı dalların temizlenmesi ve budama aletlerinin dezenfekte edilmesi gereklidir. Budanan ağaçlar, daha güçlü gelişir ve daha verimli meyve verir.

•Çapalama

Ağaçların etrafının çapalanması, toprağın hava almasını sağlar ve köklerin rahat gelişmesine yardımcı olur. Toprak kabartılarak yabancı otlar temizlenmeli ve gübre hâline getirilmelidir. Traktörle sürüm yapılacaksa, köklere zarar vermemek için derin olmayan bir çapalama yapılmalıdır.

•İlaçlama

Fidanlar da insanlar gibi çeşitli hastalıklara maruz kalabilir. Aşırı sıcak, soğuk, kabuk bitleri ve zararlı böcekler, fidanlara zarar verebilir. Bu tür durumlarda fidanlar tedavi edilmelidir.

Ancak ilaçlama yaparken mümkün olduğunca doğal yöntemler tercih edilmelidir. Kimyasal ilaçlar yalnızca mecbur kalındığında kullanılmalı, çünkü ağaçlar, ilaca alışarak her yıl daha fazlasına ihtiyaç duyabilir.

Meyvelerin seyreltilmesi ve hasat

Fidan belli bir süre sonra çiçek açarak meyve vermeye başlar. İlk yıllarda az miktarda meyve verirken, zamanla büyüyerek daha fazla ürün verir.

Bazı ağaçlar, özellikle şeftali ve elma gibi türler, meyveleri küçükken seyreltilmelidir. Eğer seyreltilmezse, meyveler küçük kalır, ağaç, onları besleyemez ve dallar kırılabilir.

Fidanınızın hızlı büyümesini istiyorsanız, ilk iki yıl fazla meyve vermesine izin vermeyin.

Olgunlaşan meyveler nazikçe toplanmalıdır. Meyveleri dalında bırakmak doğru değildir, çünkü ağaç, bir sonraki yıl için hazırlık yapacaktır. Ayrıca, toplanan meyvelerin öşrü unutulmamalıdır. Parayla sulanan bahçelerde yirmide bir, yalnızca yağmur suyuyla sulanan bahçelerde ise onda bir oranında öşür verilmelidir.

Bazı kişiler, daha dayanıklı olması için yabani fidan dikip aşılamayı tercih etmektedir. Aşılamanın, zamanında ve doğru yapılması gerekir. Her aşı tutmayabilir, bu durumda tekrar denemek gerekebilir.

Hastalıklı veya kuruyan fidanlar hemen kaldırılmalı ve yerlerine yenileri dikilmelidir. Yıl boyunca fidanların gelişimi takip edilmeli ve ihtiyaçları doğru belirlenmelidir.

Her fidan farklıdır ve kendine has bir bakım gerektirir. Nasıl ki her insan farklı ise, fidanlar da öyledir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu