Temkin nasıl uygulanır? İftardan sahura ve namaz vakitlerine temkin nasıl hesaplanır?
Vakit, en büyük hazinedir. Bu hazine akıllıca ve temkinli harcanmalıdır. Ancak o zaman istenilen maksada ulaşılabilir.
İslam’ın vakte bakışı; hem geçmişi, hem anı, hem de geleceği içine alan bir bakıştır. Elbette maziye bakmak gerekir. Mazi, ibretler deposudur; ders alınması gereken olaylarla doludur. Bir Müslüman geçmişe bakarak ders çıkarmalı, istikbale bakıp hazırlıklar yapmalı ve yaşadığı ana özel bir ihtimam göstermelidir. Anı yaşamak elindeyken bunu iş ve ibadet için fırsat bilmeli, değerli bir nimet olan vaktini heba etmemelidir.
İslam’ın esasları olan farzlar, vacipler, sünnetler ve diğer usuller, vakte gereken ehemmiyeti verir ve her anın kıymetine dikkat çeker. Hazret-i Allah, gece ve gündüzün peş peşe gelmesini, güneşin ve yıldızların akıp gitmesini, kâinatın durmadan dönmesini, mevsimlerin oluşmasını akl-ı selim için bir ibret olarak yaratmıştır. Şu âyet-i kerîme bunu ifade eder; “Ve O, iyice düşünüp ibret almak arzusunda bulunan kimseler veya şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü, birbiri ardınca getirendir.” (Furkan suresi, 62. Ayet)
Müslüman, dinî ibadetleri ve dünyevî vazifeleri için ayıracağı zamanı çok iyi ayarlamalıdır. Ki dinî bir ibadetin yerini dünyevî bir şey almasın. Bunun için takvimler oluşturulmuş, vakit hesaplamaları detaylı bir şekilde yapılmıştır.
Temkin Meselesi
Allâhü Teâlâ, Müslümanlara belirli vakitlerde, belirli ibadetleri farz kılmıştır. Bunlardan en mühimi, dinimizin direği olan namazdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de namaz vakitlerini ve bu vakitlerin alametlerini beyan buyurmuşlardır. Bu vakitlerin hangi astronomik değere mukâbil olduğunu ise Ehl-i Sünnet âlimleri tespit etmişlerdir.
Asırlardan beri tecrübe ile üzerinde ittifak edilen esaslara göre vakitler hesaplanır. Ve her devirde, İslam âleminin takvimlerinde bu esaslar kullanılmıştır. 1983 yılına kadar bütün takvimler bu usul üzere hesaplanmıştır. Ancak 1983 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun almış olduğu kararla vakitler değiştirilmiştir. Bu değişiklikle şöyle olmuştur; imsak derecesi -19’dan -18’e indirilmiş, imsak ve yatsı vakitlerinde temkin kaldırılmış, diğer vakitlerde de (öğle, ikindi) azaltılmıştır. Günümüzde ise Fazilet Takvimi asırlardır devam eden usul üzere namaz vakitlerini hesaplamaktadır.
Zaruri bir tedbir: Temkin
Bir yerin namaz vakitlerinin hesaplanması için sadece geometrik değerler değil, fıkhi değerler de lazımdır. Mesela, güneşin doğuşu-batışı için “geometrik doğuş-batış” değil, çıplak gözle görülebilen “doğuş-batış” asıldır. Geometrik değerler, sapmalara sebep olan unsurlardan dolayı gerçek değerleri karşılamaz. Bu sebeple İslam âlimleri bazı zaruri tedbirler almışlardır. İşte bu tedbirlere “temkin” denir.
Temkin, daha tedbirli olmak için değil, fıkhî olarak yapılması zaruri bir düzeltmedir. Ehl-i Sünnet âlim ve astronomları bunu gerekli görmüşler. Çünkü vakit, namazın şartıdır ve vakitsiz namaz kılınamaz. Temkine dikkat edilmezse özellikle imsak vaktinde oruç tehlikeye girmiş olur.
Meşhur muvakkitten zaruretin izahı
Temkine uymak, ibadetin sıhhati için zaruridir. Bu zarureti meşhur muvakkit Ahmet Ziya Bey şöyle izah etmiştir: “Aleyhissâlâtü ve’s-selâm Efendimizin talim buyurdukları namaz vakitlerinin, arzın her noktasında tatbiki mümkün olsun için ve bu vakitler değiştirilmeyecek bir emir, düstur olduklarından ve düsturlar fenne tatbik edilirse herkesin kendi anlayışına göre değiştirme ihtimalinden kurtulmuş olunur. İlm-i heyetle meşgul olan ulema, namaz vakitlerini Peygamber Efendimizin (s.a.v.) talimine istinaden tayin ve tespit eylemişlerdir.” (Evkât-ı Salât, Mahfil (1923), c. 3; s. 35; s. 160-163)
Temkini etkileyen unsurlar
Temkin hesaplamalarında arazi genişliğinin yanında şu dört hususa da dikkat edilir:
- Güneşin yarıçapı
- Güneş ışınlarının kırılması
- Bölgenin yüksekliği
- Bölgenin güneşe göre görülme açısı
Temkin, bu dördünden üçünün toplanıp dördüncüsünden çıkarılmasıyla elde edilir. “Temkin müddeti”, imsak ve güneşin doğuşu vakitlerinden çıkarılır, diğer vakitlere ise eklenir. Bir şehrin temkin müddeti, enlem derecesi ve güne göre değişiklik gösterebilir.
Fazilet Takvimi’nin vakitleri temkinlidir
Namaz vakitlerinde temkin olmazsa olmazdır. Fazilet Takvimi, İslam âlimlerinin ittifak ettiği üzere; namaz vakitlerini temkinli olarak belirtir. Haliyle imsak ile sabah arasındaki 20 dakikalık temkine uyar. Temkin için hiçbir zaman, şu kadarı gerekli ve az gerekli dememek; Fazilet Takvimi’nin de izah ettiği şekilde tam saatine uymak gerekir. Saatlerce tutulan oruç için, 20 dakika çok görülmemelidir.
Maddi işler için bazı kurallara uymak gerekiyorsa; işe yetişmek için saat kurulup kalkılıyorsa, havaalanına uçuş saatinden önce varılıyorsa, dinin direği olan namaz ve oruç gibi ibadetler için de bazı kurallara uyulması gerekir. Takdir edersiniz ki ibadetlerin vakitlerine riayet, dünyevî kurallarla kıyaslanmayacak kadar mühimdir.