Bazen “öldü” demenin ağırlığını kaldıramaz insan ya da sevdiği kişiyi hep hayatında sayar. Bu sebepten “öldü” demek yerine bazı güzel adlandırmaları tercih eder. Bu konuda başarılı olan zatlardan biri de Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi’dir.
Tarih sıralamasında 1719-1788 yılları arasında yaşadı. Ömrünü ve geçimini kitap istinsah ederek geçirdi. Mektubât-ı Şerife’yi Osmanlıcaya tercüme etmesi, kitap yazmadaki başarısını göstermesi açısından mühimdi. Bunun haricinde onu kitap sahasında ilmiyle maruf kılan biyografi çalışmalarıydı. Ve biyografi alanında 5 önemli eser verdi. Evvela bu 5 eser hakkında malumat sahibi olalım.
1. Mecelletü’n-Nisâb: İslam dünyasında yetişen meşhur şahsiyetlerin kısa biyografilerini ihtiva eder.
2. Devhatü’l-Meşâyih: Osmanlı şeyhülislâmları hakkında yazılmış ilk eserdir. Aynı zamanda müellifi tarafından iki defa zeyli yapılır. Ahmed Rifat Efendi de bir zeyil yazarak eserin tamamını istinsah eder ve bu nüsha Devhatü’l-Meşâyih maa zeyl adıyla neşredilir.
3. Zeyl-i Hamîletü’l-Küberâ: Ahmed Resmî Efendi’nin eserinin kısa bir zeylidir.
4. Tuhfe-i Hattâtîn: Hat sanatında meşhur olmuş pek çok kişinin biyografisini alfabetik olarak yazar.
5. Kitâbü’l-Menâkıb: İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri’ni anlatır.
Müstakimzâde Efendi, bahsettiği zatların vefatına gelince kendince bir üslup belirler ve güzel adlandırmaları tercih eder. Hakkında bilgi verdiği zatların vefatlarını şu şekilde ifade eder:
1. Cennet bahçelerinin yolunu tuttu.
2. Kahır dünyasını, kendinden sonra gelenlere bıraktı.
3. Hayatının temeli ecel zelzelesiyle sarsıldı.
4. Ömrünün sahifeleri tamam olup altına imzasını attı.
5. Oturduğu semtin halkıyla ilişkisini kesip Eyüp Ensari civarına yerleşti.
6. Ramazan ayında ecel şerbeti ile iftar etti.
7. Kendisine sayılı olarak verilmiş olan nefesini tamam edip amel defterini kapattı.
8. Kırk yaşında ecele mağlup oldu.
9. Uzun yıllar ayrı düştüğü babasına kavuştu.
10. Bir sabah hareketsiz kaldığında vücudu temiz toprağa emanet edildi.
11. Bu aşağılık dünyadan kurtulduğu için gözü arkada kalmadı.
12. Fani âlemin harflerini tamam edip sonsuzluğun meşk evine göçtü.
15. Yerin üstündeki kötülerden kurtulmak için yerin altına sığındı.
16. Çok değerli bir hattat idi. Yaşı elliye vardığında cisminin kalemini kutusuna koydu.
17. Temiz ruhu, vücudunun kirli elbisesinden kurtuldu.
18. Ömrünün çiçek bahçesi sonbahar rüzgârlarıyla harabeye döndüğünden vücudunun tohumu sonsuzluğun lâle bahçelerine nakledildi.
19. Ömrünün yaşadığı zamanı gösteren saati durdu.
20. Ruh kabzeden avcıya (Azrail’e) vurulmuş bir kuş gibi teslim oldu.
21. Meyve veren genç bir ağaç olan vücudu cennetin gül bahçesine dikildi.
23. Cam kadar narin olan vücudu ecelin ümit kıran taşıyla paramparça oldu.
22. Ruhunun kuşu, cisminin kafesinden uçtu.
Bir de biz ilave edelim:
Müstakimzade Efendi “Güzel eserler bıraktı. Sonra sırra kadem bastı.”
Siz de güzel adlandırmalara ilaveler yapabilirsiniz.