Mide İçin Yanlış Bilinenler
SAĞLIKLI bir hayat için dikkat edilmesi gereken olmazsa olmaz unsurlardan birisi yeme-içmedir. Yemek yemek hayatın devamı için zorunlu şartlardan biridir. Yediğimiz gıdalar kana dönüşerek vücudun ihtiyacı olan maddeleri organlara taşır. Eski tıp kitaplarında bu durum şöyle yazılır;
Gıda her nesnedir kim, ağızdan gire,
Andan mideye varınca tokluk tuta,
A’zaya varacak kan ola,
Kalan hıltlarla andan, et, can, ola.
Mide, sindirim sistemimizin en önemli organlarından birisi ve diyaframın altında, karın boşluğunun üst bölümünde yer alan en geniş bölümüdür. Midenin üç temel fonksiyonu vardır:
- Yemek borusu yolu ile gelen besin maddelerini, sindirilmek üzere geçici bir süre depolar. Bebeklerde 30 ml (limon büyüklüğünde) hacme sahip olduğu halde, yetişkinde normal şartlardaki hacmi 1-1,5 litredir. Gerektiğinde 2-3 litre besin depolayabilir.
- Alınan besinleri mide salgısı ile karıştırarak yarı sıvı, yarı lapa şeklindeki kimus haline getirir.
- Yeterli sindirim ve emilim sağlanabilmesi için kimusun ince barsaklara geçişini kontrol eder.
Günün herhangi bir öğününde yediğimiz yemeklerin vücudumuzda yaklaşık üç gün süren uzun bir yolculuğa çıktığını düşünürsek, midenin bu yolculukta çok önemli duraklardan birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Günlük hayatımızda birtakım tedbirler alarak en azından midemiz ile ilgili yaşadığımız problemleri asgari seviyeye çekebiliriz.
İştah ve öğün meselesi
Yemeği gerçek manada iştahlı iken yemeli, tam doymadan da sofradan çekilmelidir. Normal miktarda yemek yedikten sonra hâlâ iştah var ise, bu iştahı dinlememek, yemek yemeyi bırakmak gerekir. Bununla beraber yemek öğünlerine de dikkat edilmelidir. Alışık olunan öğünlerde sabit kalınmalı ve değiştirilmemelidir. Günde iki kez yemeğe alışmış kimse öğün sayısını bire indirirse vücudunda zayıflık meydana gelir. Günde bir kez yemeğe alışmış kimse de öğün sayısını ikiye çıkartırsa; bu defa da vücudunda ağırlık olur. Sağlıklı hayatın kuralı acıkmadıkça yemek yememek, acıkınca da geciktirmemektir.
Yine bir öğünde yavaş yavaş ve uzun zaman alacak şekilde yemek uygun değildir. Kısa zamanda yemeği tamamlayıp, sofradan kalkmak gerekir. Çünkü ağır ağır ve uzun zaman alacak şekilde yemek yenildiğinde yenen ilk lokma hazım edilmeye başlar. Midede hazım başladıktan sonra yemeğe devam etmek sakıncalıdır. Yemeği çok hızlı yemek de zararlıdır. Yemeği iyice çiğnemeden yutmamak gerekir. En iyisi normal bir tempo ile yemeli ve yeteri kadar çiğnedikten sonra yutmalıdır. Lokmalar yeteri kadar çiğnenmezse mide hazımda güçlük çeker.
Uyanınca su içmek tehlikeli
Mideyi en fazla yoran ve rahatsızlanmasına sebep olan beslenme yanlışlarıdır. Bunlardan birisi uykudan uyanınca su içmektir. Uykudan uyanıldığında susamış olunsa bile su içmek çok zararlıdır. Zira sinirlere zarar verir, titreme getirir ve böyle yapılırsa karında su birikmesi çok olur. Ünlü hekim ibn-i Sina da bir dersinde öğrencilerine gece uykudan kalkıp su içmenin vücuda çok zararlı olduğunu söylemiştir. Sebebi sorulduğunda da, insanların uykudayken vücut ısısında düşme olduğunu, su içince de akciğerlerine kan hücum edeceğini anlatır. Yemek üzerine de çok su içilmemelidir. Eğer sabredilemeyecek olunursa, birazcık soğuk su ağza alınıp yavaş yavaş emilip yutulmalıdır.
Reflüye dikkat!
Hatalı beslenme alışkanlıklarının midede oluşturduğu bir rahatsızlık da reflüdür. Reflü hastalığı, doğumdan ölüme kadar hemen herkesin başına gelebilecek bir rahatsızlıktır. Hazımsızlık, göğüste yanma hissi, ağza acı su gelmesi gibi belirtilerle kendisini gösterir. Küçüklüğümüzden beri alışageldiğimiz mışıl mışıl uyuyabilmek için geceleri yatmadan önce süt içme alışkanlığı, maalesef reflü hastalığını tetiklemektedir. Konuyla ilgili gastroloji uzmanlarının yaptıkları açıklamalarda, yatmadan önce süt içmenin yanlış bir beslenme alışkanlığı olduğuna dikkat çekilmektedir. Anne-babaların, çocuklarının bol miktarda süt tüketmelerini sağlamaları ve hatta çocuklarına gün içerisinde en az yarım litre süt içirmeleri önerilmektedir. Fakat bu yatmadan önce yapılmamalıdır. Çünkü gece yatmadan önce yenen her yemek mideyi rahatsız eder. Ancak sütün yapısı bakımından hazmı daha zordur. Gece içilen süt reflüye davetiye çıkarır. Yatmadan en az 2 saat önce süt içmeyi ve yemek yemeyi bırakmak gerekir.
Mide, yapısı ve fonksiyonu itibariyle insanoğlunun yeme-içme faaliyetlerinin tam olarak gerçekleşebilmesinin en önemli yardımcısıdır ve büyük bir karıştırma makinesi gibidir. Yaratılış itibariyle sistemli ve kusursuz çalışmaya programlanmış bu makineyi sağlıklı bir şekilde koruyabilmek de bizim elimizdedir.