Mumbai-Hindistan
Mumbai eski adıyla Bombay, Hindistan’ın ve hatta dünyanın en kalabalık şehirlerindendir. Bu şehirde yaklaşık 21 milyon insan yaşıyor. Hâlihazırda dünyanın en kalabalık 5 şehrinden birisi olan Mumbai’nin önümüzdeki yıllarda, dünyada birinci sırayı alabileceği tahmin ediliyor. Mumbai, aynı coğrafyada bulunan diğer ülkelerin şehirleri ile kıyaslandığında, daha fazla ekonomik güce sahiptir. Hindistan topraklarında yaşayan milyoner ve milyarderlerin büyük bir çoğunluğu liman şehri olan Mumbai sınırları içinde yaşıyor. Ülkenin liman ticaretinin yüzde yetmişlik kısmına hâkim olan şehir, Hindistan Borsası’nı da bünyesinde bulunduruyor. Böylece sanayi ve endüstri kollarında çalışmak için göç eden düşük ücretli işçiler de şehirde kendilerine yer buluyor. Hal böyle olunca gelir dağılımındaki dalgalanmaların sınırları çok geniş. Bir yanda yüksek gökdelenler ve binalar yapılırken, diğer yanda barakalarda insanlar hayatta kalmaya çalışıyor. Ve bu şehrin iki uçurumu fotoğraflara yansıyor.
Rio de Janeiro-Brezilya
Güney Amerika ülkesi Brezilya’nın Sao Paulo’dan sonra en kalabalık ikinci şehri, Rio de Janeiro’dur. Portekizce anlamı “Ocak Nehri” olan şehirde 14 milyona yakın insan yaşıyor. Adeta insan ve beton akan bir nehir. Her yıl 3 milyondan fazla turistin girdiği bu nehirde en önemli geçim kaynaklarından birisi turizm.
Mimari noktasında sınıfta kalan şehirde 1000’in üzerinde gecekondu mahallesi, yani diğer bir deyişle favela vardır. Favelalar yerel halkın dörtte birini bünyesinde barındırır. Buralarda hayat sanıldığı gibi yeni değil, 19. yüzyılın sonlarından itibaren bu insanlar favelalarda yaşamaya başlamışlar. Sebebi, düşük maliyetli barınma artık gelenek olduğu veya insanların daha iyisinde oturmaya imkânı olmadığı içindir. Ama şehrin siluetine tesiri ve şehri iki yüzlü hale getirdiği ortada.
Durban-Güney Afrika Cumhuriyeti
Durban, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin turizm şehirlerinden birisidir. Sahil şeridi boyunca birçok villa, tatil köyü, otel bulunur. Ülkenin küçük ama şirin şehri Durban, 2010 yılında uluslararası futbol müsabakalarına ev sahipliği yaptıktan sonra mimari açıdan oldukça değişti. Bir tarafta estetik yapılar oluştu, diğer tarafta eski yapılar kaldı. Durban, yer üstü olduğu kadar yer altı kaynakları bakımından da oldukça zengin. Altın yatakları ve petrol kuyuları, zenginliğin kaynakları arasında. Bu kadar zenginlik içerisinde fakirlik, ortaya düşündürücü bir görüntü çıkarıyor. Gelir fazla ama gelir eşitsizliği de bir o kadar fazla. Zengin sporu olarak telaffuz edilen golf sahasının yanındaki barakalar bunun en büyük göstergesi.
Kuala Lumpur-Malezya
Malezya’nın kültür ve finans şehri olan Kuala Lumpur’da 3 milyona yakın insan yaşıyor. Kısmen gelişmiş bir şehir olan Kuala Lumpur, bu özelliğini 1980’li yıllardaki atılıma borçludur. Bu tarihten sonra şehirde yeni binalar ve gökdelenler inşa edilmeye başlar. Kuala Lumpur’da birçok etnik kökenli insan ve farklı kültürler bir arada hayatını sürdürüyor. 80’li yıllardan sonra artan gökdelen inşaatları, insanların ve kültürlerin çeşitliliği, şehirde aynı havayı soluyan ayrı dünyalar meydana getirmiş. Bir yanda gökdelenler, diğer yanda eski, boyası dökülmüş barakalar.
