Aile ÖzelEğitim

Yalan(cık) söyledim anne!

Çocuğunuz Yalan Söylerse

Çocuklarımız bizim geleceğimiz, yarınlar için umutlarımızdır. Onların yetişmesi için elimizden geleni yapar, büyüyüp gelişmelerinin yanında, dünya ve ahiret saadetini temin için şahsiyet kazanmalarına da itina gösteririz. Bunun için izleyeceğimiz yol “Hiçbir anne-baba çocuğuna güzel edepten ve terbiyeden daha değerli bir şey bağışlamamıştır.” Hadis-i Şerifi iki cihan serveri, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) ailelere mürebbi olan sözleridir.

Anne babaların çocuklarında görmek istemedikleri davranışların başında yalan söylemek gelmektedir. Çocuklarının yalanını yakalayan, yalan söylediklerine şahit olan annelerin adeta dünya başına yıkılır. “Nerede yanlış yaptık? Bu çocuk kime çekti ki? Kötü bir anne miyim ki çocuğum yalan söylüyor?” düşünceleri ile hayallerimizle birlikte çocuğumuza olan güvenimiz de sarsılır bir anda.

Nereden mi biliyorum, yaşadım çünkü! Bir öğrenci velim anlatmıştı. Velim bir gün bozuk paralarının her gün azar azar kaybolduğu tespit etmiş. Kızı henüz 4 yaşında olduğu için ondan şüphelenmeyerek çantasındaki bozuk paralarını kaybettiğini düşünmüş. Önemsememiş ve “Harcamışımdır veya düşürmüşümdür.” diye geçiştirmiş. Ama ilerleyen günlerde de devam edince takip etmiş. Fark etmiş ki, kendisi akşam namazına başladığında çantası açılıp içindeki bozukluklardan bir ikisini bırakan kızı, diğerlerini odasına götürüp kumbarasına atıyormuş.

Velim önce bir “ohh” çekmiş. Kızım tasarrufun önemini kavramış olacak ki, tüketim çılgını olmasın diye aldığımız kumbarasına atmak için para alıyor herhalde demiş. Ama gizli alınmaması gerektiği ve küçük bir uyarı ile telafi edilebilir bir detay olarak görmüş. Ama kızı kumbarasını gizleyince, “Kızım paralarım çantada yok, sen mi aldın?” sorusuna, “Ben almadım anne” deyince, “Eyvah! Daha büyük bir problemle karşı karşıyayım; yalan!” düşünceleriyle sarsılmış. Bende bu durumda yardım istedi. O zaman bu problemi halletmek için ona yardım etmem gerekiyordu. Bu konuda ciddi bir araştırma yaptım. Şimdi sizlerle bu mevzuyu çalışırken hem kendim istifade ettiğim, hem de velime anlatarak derdine çare olmaya çalıştığım bilgileri paylaşacağım. Çocuğunun ilk yalanına şahit olup da, başından kaynar sular dökülenlerin yaralarına şifa olmaya çalışacağını ümit ediyorum.

Her “yalan” yalan mıdır?

Çocuğunun yalan söylediğini tespit eden annenin ilk tepkisi ona kızmak ve onu uyarmaktır. Bu uyarı genelde sert ve keskin, ses tonu da yüksek perdede ve öfkelidir. Yalan söylemek ne kadar yanlış bir davranış da olsa, çocuğun içinde bulunduğu büyüme dönemi özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Yaklaşık yedi yaşına kadar yalanın normal olarak değerlendirilmesi, paniklenmemesi, tedbirlerinin alınarak hoş görülmesi gerekir. Çünkü bu dönemde çocuklarda gerçeklik hissiyatı daha oluşmamıştır.

Çocukta gerçeklik hissiyatı zamanla oluşmaya başlar. 4-7 yaş arasında çocuklarda gerçeklik hissi oturmadığı için, doğru-yanlış, canlı-cansız gibi kavramları tam olarak anlayamazlar. Böyle olunca hayalle gerçeği ayıramaz ve olmamış bir olayı olmuş gibi anlatabilirler. Dolayısıyla çocuğun gerçeklik hissiyatı gelişinceye kadar davranışlarını ve yaptıkları doğru olmayan şeyleri “yalan” olarak isimlendirmemek lazımdır. Zaten dini olarak çocuk, mükellefiyete yavaş yavaş hazırlanmaktadır. Bu sebepten olsa gerek namaza alıştırılma yaşı, Hadis-i Şerifte 7 yaş olarak ifade buyrulmaktadır.

Çocuklar neden yalan söyler?

“Aylarca konuşsun diye bekledik. Şimdi konuşmaya başladı ama yalan söylemeye de başladı.” Bu sözler, yalanla karşılaşan anne babaların neredeyse ortak tepkisidir. İstenmeyen davranışla alakalı her zaman temkinli olunması eğitimcilerin tavsiyesidir. Cevap genelde buz dağının gözüken kısmında değil de altında gizlidir. Anne babanın ilgisizliği, çocuğun takdir görmemesi, doğru davranışları pekiştirmek için ödüllendirilmeyip, devamlı yanlışlara odaklanılması çocuğu yalana iter.

Reklamlar yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da suni istek oluşturur. Çocuk reklamlarla oluşturulan suni özlem neticesinde, sahip olamadığı eşyaları var gibi etrafına anlatabilir. Ebeveyninden ve diğer yakın çevrelerinden şahit oldukları yalanlar da onların yalana tenezzül etmelerine neden olur. Bir de kendilerini baskı altında hisseden çocuklar da yalana başvurabilirler. Ayrıca ilgi, sevgi ve şefkate muhtaç dönemde olan çocuklar, bunları yeterince göremediklerinde, sevgi eksikliğini telafi için yalan söylemeyi tercih edebiliyorlar.

Çocuk yalan söylüyorsa sebebi siz olabilirsiniz

İllüzyonistlik yaparak para kazanan bir adam, yapacağı numaraya izleyicileri inandırmak için, onların arasından bir çocuğu ayağa kaldırır. Ve ona cebinde ne olduğunu söylemesini ister. Aralarında şu konuşma geçer:

– Bana bak ufaklık, beni daha önce görmüş müydün?

Çocuk gayet ciddi bir ifadeyle başını iki yana sallayarak;

– Hayır baba! diye cevap verir…

Ailelerin çocuklarına karşı en büyük vazifesi onlara müspet misal olmaktır. Yalan söylemek öğrenilebilen bir davranıştır. Kendimize göre “pembe yalanlar, masum ve beyaz yalanlar”, diye isimlendirdiğimiz yalan çeşidi, çocuğun gözünde, yerine göre yalan söylenebilir fikriyatının oluşmasına neden olur. Bu yüzden yalanın büyüğünden ve küçüğünden her zaman kaçınılmalıdır. Evde telefona bakan annelere babanın, “beni sorarsalar yok de”, diye tembihlemesi de çocukların gözünden kaçmayan, sonradan size karşı kullanacakları anne babaların doğru olmayan davranışlarındandır.

ASPİRİN TAVSİYELER!

  1. Çocukla sağlıklı bir iletişim kurulmalı, ona her zaman düşündüklerini korkmadan ifade edebileceği bir imkân tanınmalı.
  2. Çocuğumuzun yalanını tespit ettiğimizde, hemen fevri olarak yalanla yüzleştirip yorum yapmamalı, hele hele fiziki ve psikolojik şiddete başvurulmamalı.
  3. Etkili dil kalıpları kullanılmalı. “Sen yalan söylüyorsun, yalancısın” demek yerine “Acaba bana anlatman gereken ama unuttuğun bir şeyler olabilir mi? Niçin böyle söyledin? Biraz düşünmen, daha rahat hatırlamanı sağlayacaktır.” gibi ifadeler, onu tekrar düşünmeye ve doğruyu söylemede cesaretlendirecektir.
  4. Çocuğu yalan söylemeye itecek soru kalıpları kullanılmamalı. Mesela, ödev yapmayan çocuğunuza söylediğiniz “Ödevini yaptın mı?” yerine “Defterlerini getir de beraber bakalım, unuttuğun yer kalmış mı?” sözü onu yalana itmemiş olacaktır.
  5. Çocukların sadece fiziki değil, duygusal ihtiyaçları da giderilmeli. İlgi ve değer görme ihtiyacı giderilen çocuklar, daha az yalana başvurmaktadırlar. Ebeveynler çocuğuna dokunmalı, sarılmalı, öperek onu sevgisiyle beslemeli.
  6. İyi davranışları pekiştirmek için, eleştiri tarzımıza ödüllendirmeyi eklemeliyiz. Böylelikle çocuğun enerjisini bir şeyleri saklamaya değil de, iyi halleri anne babasına göstermeye teşvik etmiş oluruz.
  7. Arkadaş çevresine mutlaka dikkat edilmelidir. Arkadaş ortamından dışlanmamak için yalan söylemeyi tercih edebilir. Bu yüzden “Kontrol itimada mani değildir.” düsturunca arkadaşlıkları takip edilmeli.
  8. Çocuğunuzun yalan söylediğini itiraf etmesi durumunda, doğru söylediği için ona teşekkür edilmeli.
  9. Çocuktan yaşı ve potansiyeli üzerinde bir davranış sergilemesi beklenilmemeli.

 

En Yeniler

Başa dön tuşu