Yangında Akla İlk Gelen Ağaç: Kızılçam
Bir ağaç türü düşünün, dünyada en yaygın olarak Türkiye’de bulunuyor. Bu ağaç sadece soluduğumuz havayı temizleyip, erozyonla toprakların taşınmasına engel olmuyor, ekonomiye de katkı sağlıyor. Bu tanımlamaya en çok yakışan ağaç, kızılçamdır. Kızılçam Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde deniz seviyesi ile 600-700 m yükseltilere kadar hemen her yerde saf ormanlar kurabilmektedir.
Orta ve Batı Karadeniz’de yerel olarak bulunan kızılçam, Akdeniz Bölgesi’nde 1500 m yükseltilere kadar çıkabilmektedir. Son verilere göre Türkiye’de 5.854.673 alanla, en yaygın yetişen ibreli ağaçtır.
Kızılçam kuraklığa, susuzluğa, aşırı sıcağa dayanabilmektedir. Buna rağmen ışıksızlığa tahammülü yoktur. Kızılçam hızlı büyüyen orman ağaçlarının başında gelmektedir. Türkiye ormanlarını oluşturan diğer orman ağacı türleri dikimden en erken 80-100 yıl sonra kerestelik hale gelebilirken, kızılçamlar 40-50 senede kerestelik
odun verebilmektedirler. Kızılçam 25 m boy, 60 cm kadar çap yapabilen önemli bir orman ağacıdır. Önceleri piramit görünüşlü iken yaşlandıkça geniş tepeli bir hal alır. Sıcaklık isteği fazla olan bir türdür. Kışları ılıman, yazları sıcak ve kurak olan yerlerde yaşamayı tercih eder. Zayıf, kayalık, kireçli ya da kumsal topraklarda yetişebildiği gibi balçıklı topraklarda kaliteli gövde yapar. Toros sediri gibi derinlere giden kazık kök sistemine sahiptir.
Odunu ve reçinesi değerli
Kızılçamın odunu ve reçinesi değerlidir. Odunu, kolay işlenmesi nedeniyle yapı malzemesi, mobilya ve ambalaj sanayisinde kullanılır. Seracılığın ve meyveciliğin yoğun olduğu Akdeniz ve Egede kızılçam odunu ile ambalaj kasalar yapılmaktadır. Kızılçamın odununun yanında reçinesi de ekonomik anlamda önemli bir değere sahiptir. Reçineden elde edilen kimyasallar ile kâğıt üretiminde su itici, bağlayıcı, mukavemet artırıcı, yüzey düzgünleştirici gibi fonksiyonlar sağlamaktadır. Reçine, mürekkep, kauçuk malzeme, böcek öldürücü, kozmetik, boya endüstrisi, yapıştırıcılar, dökme kalıplar vb. çok sayıda ürünün üretiminde temel hammaddedir. Kızılçam ormanlarında, ülkemizin ihtiyacını büyük ölçüde karşılayabilecek kadar reçine doğal olarak üretilmektedir.
Kızılçam kalın kabukludur. Kolayca işlenebilen ve desenli olan kabuğu el işçiliği ile süs eşyası olabilmektedir. Ayrıca kabuğundan elde edilen ve henüz ülkemizde üretilmeyen OPC denilen ürün, ilaç olarak sağlık sektöründe ve boyar madde olarak tekstil sektöründe batı ülkelerinde yoğun olarak kullanılmaktadır.
Düşmanı; yangın ve cam kese böceği
Kızılçamın en büyük düşmanı çam kese böceğidir. Bu böcek kızılçamın ibrelerini yiyerek gelişmesini engellemektedir. Ayrıca sert esen rüzgârlar kızılçamın hem gövde hem de tepe kalitesini düşürmektedir.
Orman yangınları ağaçları tehdit eden unsurların başında gelmektedir. Orman içinde yakılan piknik ateşleri, yol kenarlarına atılan sönmemiş izmaritler, kırık şişeler yaz sıcağında zeminde yer alan kuru malzemeyi tutuşturabilmekte ve korkunç yangınlara neden olabilmektedir. Bazen de insanoğlunun kasıtlı olarak veya yer kazanma amacıyla çıkardığı yangınlar geniş alanları tehdit edebilmektedir. Yangınla beraber orman ekosisteminde bulunan en küçük gözle görülmeyen canlısından ağaçlar ve memeliler gibi en gelişmiş olanına kadar bütün canlı varlıklar etkilenmektedir. Yazın çıkan yangınlar genellikle Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinde yani kızılçamın yayılış alanlarında görülmektedir. Bu bölgelerde bir orman yangını vakası duyulduğunda yanan ağaç toplumu çok büyük bir ihtimalle kızılçam ormanıdır. Yangın genellikle ekosisteme büyük zarar vermektedir.
Tohumundaki mucize
Yangının kızılçam ormanları için şöyle bir faydası da vardır; Kızılçamın tohumunun kabuğu oldukça serttir. Bu sert kabuklu tohumlar toprakta uzun yıllar boyunca kalır; ancak çimlenemez. Yangın sırasında tohumun kabuğu incelir ve yangından sonra yanan alanda kızılçam tohumlarının çimlendikleri görülür. Çimlenen tohumlar hemen fidan olur ve yangından kalan külle beslenip hızlı büyüdüklerinden kısa sürede ağaç olup yangın görmüş alana yeniden yerleşirler.