Hazretİ İbrahim’in (a.s.) Vefatı
Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak bir canlıya başka bir canlı türünden gen aktarılmasıyla, mevcut genetik yapıya müdahale edilerek o canlının gen haritasına yeni özellikler kazandırılabiliyor. Sonra bir şirket çıkıp bilinç aktarımı yolu ile insanlığa, beyindeki düşüncelerin ölümden sonra bile hayatta kalacağını vâdedebiliyor.
Bilimsel gelişmelerde ileride başımıza nelerin geleceğini anlamak için bilim ve teknolojideki gelişmeleri yakından takip etmek durumundayız. İleriyi daha iyi ve hızlı anlamak için zaman zaman geriye, İslam tarihine ve özellikle de peygamberler tarihine dikkatlice bakmak gerekiyor. Milliyetinden olduğumuz Hazreti İbrahim Aleyhisselam’ın hayatındaki her bir detay, çok önemli. Verdiği mücadelenin, bütün boyutları ile hafızalarda sürekli tutulması gerekiyor. İbrahim Aleyhisselam’ın vefatını bir kez daha okuyalım.
Tarih-i Taberî’de
Hazret-i İbrahim aleyhisselâm, Hazreti Sâre radıyallâhü anhâ’dan sonra, bir müddet daha yaşadı. 200 yaşına ulaşmıştı.
Allâhü Teâlâ, onun rûhunu almayı murat ettiği vakit Melekü’l-Mevt’i (Azrail aleyhisselâm’ı), çok yaşlı bir ihtiyar sûretinde Hazret-i İbrahim’e gönderdi.
İbrahim aleyhisselâm, insanlara ikramda bulunmayı, onlara yemek yedirmeyi, müsafir etmeyi seven bir zât idi. Yine halka yemek ikram ettiği bir sırada, sıcakta yürümeye çalışan pek yaşlı bir ihtiyar gördü. Ona bir merkep gönderip yanına getirtti. Yemek ikram etti. İhtiyar, yemekten bir lokma alıp ağzına götürmek isterken (eli titrediğinden) gözüne, kulağına sürüyor ondan sonra ancak ağzına katabiliyordu.
İbrahim aleyhisselâm, daha önce Allâhü Teâlâ’dan ruhunu, kendisi isteyinceye kadar almamasını niyaz etmişti. İbrahim aleyhisselâm, sakalına ak düştüğü zaman Allâhü Teâlâ’ya: “Bu nedir?” diye sormuştu. Hak Teâlâ: “Vakardır.” buyurdu. İbrahim aleyhisselâm: “Yâ Rabbi, bu vakarı artırıver!” dedi ve yine sordu: “Bundan sonra ne olur?” Hak Teâlâ şöyle buyurdu : “Ölüm!” İbrahim aleyhisselâm: “Yâ Rabbi,” demişti, “Beni öldürme! Ta ki dünya ve ahiretle ilgili hizmetlerimi bitireyim.”
İhtiyarın bu hâlini görünce ona:
“Ey ihtiyar, bu hâlin nedir, niye böyle yapıyorsun?” diye sual etti. İhtiyar da “Ey İbrahim, bu hâlim ihtiyarlığımdan dolayıdır.” dedi. İbrahim aleyhisselâm:
“Peki, kaç yaşındasın?” diye sordu.
“İbrahim’in (yani senin) yaşından iki sene fazla” dedi. İbrahim aleyhisselâm:
“Benimle senin aranda iki sene var. Senin yaşına ulaşınca ben de mi böyle olacağım?” dedi. İhtiyar da “Evet.”, cevabını verdi. Bunun üzerine İbrahim aleyhisselâm:
“Ey Allâhım, bu hâle düşmeden önce benim rûhumu alıver.” diye dua etti.
İhtiyar da kalkıp hemen onun rûhunu aldı. Zira o ihtiyar, Melekü’l-Mevt idi.
Hazreti İbrahim aleyhisselâm, vefat ettikten sonra Habrun’da (Halîlürrahmân şehrinde), Hazret-i Sâre radıyallâhü anhâ’nın yanına defnedildi.