AraştırmaKapakKeşfet

Merih’ten Yeni Bir Haber Var mı?

İnsanoğlunun merakı asırlardır meçhulü kurcalamaya devam ediyor. Kutupların keşfi, balta girmemiş ormanların insana ürperti veren yeşillikleri arasında yapılan heyecan verici seyahatler, her biri ayrı bir gizemi ortaya çıkaran arkeolojik keşifler, bilim dünyasının kısa aralıklarla birbirini çürüten tespitleri…

Hep bir meçhulün peşinden koşan ve bir şey bulduğunda mutlu olup havalara sıçrayan insan, esasında içindeki cevheri arıyor olmasın…

İnsan başka kıtalara, dağlara, ormanlara, okyanuslara seyahat ettiği gibi kendisi gibi bir mahlukat var mı acaba diye gezegenlere de seyahate çıkar.

Yeni keşifler için teknolojinin imkânlarına göre kimi zaman rasathanelerden kimi zaman bir teleskoptan, kimi zamansa bir uzay aracının gönderdiği bilgi kırıntılarından faydalanılır.

İnsanın merakını celbeden bu gezegenlerden biri de eskilerin Merih diye adlandırdıkları Mars gezegenidir. Zaman zaman dünyamızı ufo’ları ile ziyaret ettiği söylenen bu gezegenin canlıları, asırlardır haberlere konu olduğu gibi medyanın en kullanışlı malzemesi olmuştur. 1926 senesinde Resimli Ay Mecmuası’nda “Merih ile Muhabere Tecrübeleri Yapılıyor” başlıklı bir haber yapılmıştı:

“Geçen ay Londra’da Merih’ten haber geldiği hakkında bir rivayet çıkarıldı. Telsiz telgrafhanelerden birinde sakin ve durgun bir gecede garip işaretler kaydedildi. Bu işaretleri kaydeden adam İngiltere’nin heyet-i ilmiye (astronomi) ile meşgul ilim adamlarından biriydi. Bu işaretleri Merih’ten gelmiş bir haber gibi telakki eden bu ilim adamı Merih’e cevap göndermek üzere kendisi de bir telgraf yazdı. Telsiz telgraf dairesine götürdü. Bu telgrafı Merih’e göndermelerini rica etti. Binlerce mütecessis/meraklı halk telgrafhane önüne toplanıp Merih’ten gelecek cevabı bekledi. Fakat bir şey çıkmadı.

“Şimdi bize gülünç görünen bu tecrübe bir gün gelecek hakikat olacak ve o vaktin insanları bizim cahilliğimizle alay edecekler. Çünkü Merih’te insan bulunduğu artık tahakkuk etmiş gibidir. Merih bizden eski bir hayata malik olduğu için oradaki insanların bizden daha medeni daha ileri oldukları kabul edilmektedir. Onlarla muhabere edememekliğimizin en önemli sebebi bizim henüz Merih’le haberleşecek kadar kuvvetli araçlara sahip olmayışımıza atfedilmektedir.

“Merih hakkında son zamanlarda rasathanelerin gözlemcilerinin elde ettikleri bilgi, bizim büyük çöl hakkındaki bilgilerimizden daha fazladır. Merih bize en yakın olan yıldızdır. Merih’in yüzeyi çok parlak ve portakal renginde göründüğü için teleskoplarla pek açık şekilde izlenebilmektedir. Merih, Güneş’i 687 günde döner. Binaenaleyh Merih’te bir sene bizimkinin hemen hemen iki misline eşittir. Merih küremizin en yakınına geldiği zaman bize 135 milyon mil, en uzağa gittiği zaman 150 milyon mil mesafeye kadar yaklaşmış olur.

“Merih’in yüzeyinde esinti ve su buharı bulunduğu muhakkaktır.

Bu şartları taşıyan bir iklimde hayvan ve bitkilerin varlığı doğaldır. Oranın havası bizim havamızdaki maddelerden oluşmaktadır. Binaenaleyh Merih’te de hayat vardır. Yalnız, hayatı zorlaştıran bazı şartlar vardır. Ezcümle orada sıcaklık daha azdır, yer çekimi azdır.

“Bilhassa ilim adamlarını, Mars’ta bizden daha mükemmel insanların var olduğuna inandıran sebeplerden biri de Mars’ta görülen kanallardır. Bu kanallar yüzlerce kilometre uzunluğundadır. Son yapılmış teleskoplarla açık surette görülmektedir. Bu kanalları, oradaki insanların su ihtiyaçları için yaptıkları zannedilmektedir. Çünkü Merih’te su az ve çöller geniştir. Bu geniş çölleri sulamak için bu muazzam kanallar vücuda getirilmiştir.

“Merih’teki insanların bizden daha mükemmel ve daha ilerlemiş olduklarının bir delili Merih’in bizim küremizden daha eski olmasıdır. Merih’te hayat başladığı zaman bizim küremiz henüz duman halinde idi, küremizde hayat başladığı zaman Merih’te insanlar bizim kadar eskimişlerdi. Orada insanların yer çekiminin azlığından dolayı boyca uzun, kafaca büyük, zayıf ve sinirli kimseler oldukları tahmin edilmektedir…”

Doksan sene önceki haber metni buna benzer cümlelerle devam ediyor.

insanoğlu Mars’a araç göndereli kırk sene oldu. Haber yazarının dediği gibi ne Mars’ta henüz insan benzeri bir mahlûk olduğuna kanaat getirildi ne de bizler eski insanların cehli ile alay ediyoruz. Hatta doksan sene önceki insanların hiç de azımsanamayacak derecede bu konuda bilgi sahibi olmaları bizi oldukça şaşırttı.

insan düşünmeden edemiyor: Neredeyse bir asır önce bilim adamları Mars hakkında bu kadar geniş bilgi sahibi ise uzaya sürekli araç gönderen birileri gerçekten bir şeyler saklıyor olmasın.

Kaynak: Resimli Ay, numara 10-34, cilt 3, Eylül 1926

En Yeniler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu