Dahilik Okumayı Bilmekle Başlar
Her ebeveyn çocuğunun dahi olmasını arzular. Oysa bu oldukça zor bir ihtimaldir. Ancak okumayı bilen çocuklarda dahi çocuk sayılırlar. Çünkü hayatın anahtarı olan kitaplarla erken tanışan çocuklar kendileri için en üsttekini bulmuşlardır. Dahilik de zaten en üsttekine herkesten önce ulaşmakla eşdeğerdir.
Gerçekten bugünün ebeveynleri çocuklarının olması gerektiği kadar önemsiyorlar. Ancak bazıları çocukları için güzel ve değerli olanların yolunu ve usulünü bilmiyor. Çocuğun kitapla yanlış ve geç tanışması da o usulsüzlüklerden biri. Aslında çocuk okuma yazmaya başlamadan evvel, bebeklik döneminden itibaren kitapla tanışmaya başlar.
Fazla çaba sarf etmeden eğlendirip, bilgilendiren televizyon, bilgisayar gibi iletişim araçları ile görsel cazibesi yüksek, oyalayan birçok oyun ve oyuncak arasından çocuklara kitabı sevdirmek günümüzde artık daha zor. Öyle ki çocuk kitaplarla tanıştırılırken, öncelikle kitabın muhtevası ve grafiği önemlidir. Kitabın resimleri, sayfa düzeni, harfleri çocuğun kitap ile kuracağı arkadaşlığın süreklilik kazanmasını sağlayacaktır. Çünkü onun saf ve temiz dünyasına yeni bir pencere eklenmiş olacaktır.
Kitaplardaki muhteva ve grafiğin çocuğun üreticiliğini sağlayan faktörlerden biri kitaplardaki resimlerdir. Kitaplardaki resimler fotoğraf kareleri gibidir. Okul öncesi yani okuma fiili henüz gerçekleşmemiş çocuk için kalıcı hatıralar olacaktır. Bu hatıralar, onun kuracağı hayatta birikim niteliği taşımaktadır. Kitap hem muhtevası hem de grafiği ile çocuğun dünyasına girerse çocuklarda geliştirilmesi istenen davranışların kalıcılığı daha iyi sağlanabilir.
Kitabın bir hayat penceresi, hayattaki ilk ve değerli arkadaş, hayat yolundaki harita olduğunu düşünürsek içinde yaşadığı toplumdaki muhtevayı ve değerleri de taşıması doğaldır.
Tanışma ailede başlar
3-6 yaş arası okul öncesi dönemde birçok davranışı görerek kazanan çocuklar, kendilerine model aldıkları ve bilgi kaynağı olarak gördükleri ailelerini sürekli izlerler. Bu noktada anne ve babaların evde kitap, dergi gibi materyalleri okuması ve bunun çocuklar tarafından gözlenmesi çocukların okumaya karşı ilgisini arttıracak bir davranıştır. Bu davranış aileleri tarafından çocuklara “biz okumayı seviyoruz” mesajını vermektedir.
Anne ve babaların okul öncesi dönemde çocuklarının okuma becerisi kazanmasıiçin gereken bir diğer etkinlik ise dergi, kitap gibi materyallerle ve bu tür okuma materyallerinin bulunduğu ortamlarla çocuğu buluşturmaktır. Evde kitap, dergi gibi materyallerin bulunması çocuğun okumaya karşı istekliliğini de sağlamaktadır. Ancak bu kitap, dergi ve gazetelerin yerleştirildiği kitaplıklar, evin atıl köşelerinde değil, sürekli kullanılan alanlarında yer almalıdır. Ayrıca, çocuk kütüphanelerine ve kitap fuarlarına düzenli aralıklarla yapılan ziyaretlerçocuklarda okumaya karşı ilginin oluşturulması açısından büyük önem taşımaktadır.
Okul öncesi eğitim kurumlarına büyük iş düşüyor
Okul öncesi eğitim kurumları genel olarak çocuk kütüphaneleri, ana okulları ve kreşler gibi kurumlar olup çocuğun ailesinden sonra en fazla zaman geçireceği eğitim ortamlarıdır. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuğun anne ve babasının yerini alan kişi öğretmendir. Öğretmen, çocuğun gelişim alanlarını destekleyen etkinliklere yer verir. Yine öğretmenden; çocuğa kitabı sevdirmek, okuma alışkanlığını destekleyici materyallerle çocukları tanıştırmak ve okumaya ilgi duymasına yönelik etkinlikleri gerçekleştirmesi beklenmektedir.
Öğretmenlerin bu noktada çocuğun düzeyine uygun kitapları sağlama ve her çocuğun farklı seviyelerde okuma becerilerine sahip olacağını bilmelidir. Çocuklar okul öncesi eğitim kurumlarında öğretmenin yanında arkadaş çevresi de edinir. Bu dönemde edinilen çevre, çocuğun okuma alışkanlığı kazanmasında ve kişiliğinin gelişmesinde önemli bir role sahiptir. Ayrıca okul öncesi dönemde çocuklar, arkadaş çevresindeki diğer çocukların okudukları kitapları okumaya ihtiyaç duyarlar. Bu durum çocuğun arkadaşlarının okuduğu bir kitabı okumadığında arkadaşları arasında sevme-sevilme ihtiyacına yönelik bir eksiklik olacağını düşünmesinden kaynaklanmaktadır. Çocuk, arkadaş çevresinden etkilenerek okuma fiilini bir sürekliliğe çevirebilir ve ilerleyen zamanlarda daha kolay bir şekilde okuma alışkanlığına sahip olabilir.
Ana baba ve öğretmen, dikkatli bir şekilde çocuğun yaş seviyesini hesaba katarak çocuğa okur veya uygun kitabı okutursa çocukta, okuma sevinci oluşur. Arkasından, okuma alışkanlığı gelir.
Evde kitap, dergi gibi materyallerin bulunması çocuğun okumaya karşı istekliliğini de sağlamaktadır. Ancak bu kitap, dergi ve gazetelerin yerleştirildiği kitaplıklar, evin atıl köşelerinde değil, sürekli kullanılan alanlarında yer almalıdır.
Hangi Yaşta Hangi Kitap
1 – 2 yaş
Bu dönem kitaba ilginin başladığı dönemdir. Bu dönem için hazırlanan kitaplar yazısızdır. Basit olaylar aslına uygun resimlerle anlatılır. Resimler renkli ve basit çizimli olmalıdır. Başlangıçta resimlerin ismini söylemek yeterli olacaktır. Daha sonra resmin şekli, rengi ve diğer özellikleriyle ilgili açıklamalar yapılabilir. Altıncı aydan itibaren üç yaşına kadar çocuğa, sağlam karton, bez veya plastikten kitaplar alınabilir.
2 – 4 yaş:
Kitaplar renkli ve bol resimlidir. Ancak resimlerin altında hikâyeyi anlatan kısa açıklamalar vardır. Resimlerle yazıların birbirini tamamlaması beklenir. Yazı okunduğunda çocuk, resimleri takip edebilmelidir. Bu dönem kitapları çocuğun kelimeleri kavramasına ve anlama becerisine katkı sağlar, kelime dağarcığını geliştirir ve dinlemeyi öğretir.Kitap okunurken özellikle 3-4 yaşındaki çocuklar, çok soru sorarlar. Bazen bir hikâyeyi, defalarca dinlemek isteyebilirler. Çocuk, bunu hem öğrenme merakı hem de ilgi çekme ihtiyacıyla yapar. Çocuğun bu ihtiyaçları göz önüne alınarak, gerekli cevaplamalar ve tekrarlar sabırla yapılmalıdır. Böylece çocuk, ana babasının gözünde değerli olmayı öğrenecektir.
4 – 6 yaş:
Bu dönem çocukları resimli öykü, tekerleme, bulmaca ve bilmecelerden hoşlanırlar. Hayal dünyaları geniştir. Kitaplar bu hayal dünyasının gelişimine yardımcı olur. Masal ve hikâyelere duyulan ilgi artar. Seçilecek kitaplarda yer ve zaman kavramlarının oluşmasına, dil ve hayal gücünün gelişimine yardımcı olacak özellikler aranmalıdır.