Gülümseyin… Stres Sizi Bitirmesin
Stres Sizi Bitirmeden Gülümseyin
Her geçen gün değişen dünyamızda teknolojik ilerlemeler hızla devam ederken, sağlık sektörü de aynı hızla ilerleyen başka bir kol olarak karşımıza çıkıyor. Bütün bu ilerlemelerin alt okumasında, terminolojimizde var olan bir kavram, göktaşı misali düşüyor hayatımıza: Stres. Muhakkak stresin kaynağında hem maddi hem de manevî sebepler vardır. Çağımız, maddiyata dayalı ve teknolojik. Fakat insanlar, bir o kadar maneviyata dayalı ve biyolojik.
Stres Hormonu Acil Durumlarda Salgılanır
Stres, vücudun her türlü uyarana yanıt verme yoludur. Tehlike altında olduğunu hissettiğinde sinir sistemi acil eylem için vücudu uyandıran stres hormonu salgılar. Bu hormonların etkisiyle kalp atışları hızlanır, kaslar kasılır, kan basıncı yükselir ve duyular keskinleşir. Bu sayede dayanıklılık artar, odaklanma hızlanır. Bu, “savaş ya da kaç” tepkisi olarak bilinir. Vücudu korumanın yoludur. Acil durumlarda hayatımızı kurtarır. Zorlukların üstesinden gelmemize yardımcı olur. Ancak sürekli stres durumu vücuda zarar verir ve büyük hasarlara yol açar.
Vücudumuz stres anında ölüm kalım savaşına girer. Hayatta kalmak adına önlemler alır. Fakat sinir sistemi, günlük stres faktörlerini ve hayatı tehdit eden olayları ayırt edemez ve aynı şekilde tepki verir. Mesela, trafik sıkıştığında ya da iş yerinde yaşadığınız ufak bir tartışmada salgılanan stres hormonları sebebiyle vücut hayati tehlike olduğunu zanneder ve ona göre önlem almaya çalışır.
Vücudun dikkati başka yöne çekiliyor
Günlük hayatta sürekli bu tip streslere maruz kalmak vücudu yorar ve ciddi sağlık problemlerine yol açar. Stres anında vücut hayatta kalmaya çalıştığı için dolaşım ve solunum gibi hayatî fonksiyonları gerçekleştirmeye yoğunlaşır, bağışıklık ve üreme gibi diğer sistemler ise baskılanır. Pek çok hastalık, vücudun direnci düştüğü için stresli durumlarda ortaya çıkar. Çünkü bağışıklık sistemi kapatılmıştır ve vücut mikroplarla savaşmayı bırakmıştır. Yine stresli durumlarda kadınların menstrual döngülerinde aksamalar görülmektedir. Vücut, “üremenin zamanı değil” diye düşünüp hayatta kalmaya çalışırken yumurta üretimini erteler.
Stres pek çok hastalığa sebep olabilir:
• Baş ağrıları: Stresli durumda baş ağrıları sıkça görülür. Migren ve gerilim tipi baş ağrılarının çoğunlukla sebebi strestir.
• Mide problemleri: Aşırı gerginlik sonucu; mide ülseri, reflü hazımsızlık görülebilir.
• Bağırsak problemleri: Kabızlık, ishal, şişkinlik, gaz şikâyetleri oluşabilir.
• Cilt hastalıkları: Saçkıran, ürtiker (kurdeşen), egzama, tedaviyle düzelmeyen kaşıntı ve alerjilerin altında yoğun stres olabilir.
• Göz seğirmeleri, streste sık görülür.
• Vücut ağrıları: Geçmeyen boyun ağrıları, bel ağrıları, vücutta katılık hissi görülebilir.
• Kalp hastalıkları: Hipertansiyon ve kalp krizi, çoğunlukla stresli kişilerde görülebilmektedir.
• Ruhsal problemler: Depresyon, kaygı bozuklukları, panik bozukluk gibi hastalıklar, gergin kişilerde daha sık görülmektedir.
• Aşırı kilo alma ya da kilo kaybı, gerginlik yaşayan kişilerde sıktır.
• Hamile kalamama: Herhangi bir fizyolojik problem olmamasına rağmen, stres sebebiyle hamilelik gerçekleşmeyebilir.
• Stres, tansiyon ve şeker hastalıklarına sebep olabilir.
• Vücutta uyuşukluklar, karıncalanmalar olabilir.
• Unutkanlık, zihinsel karışıklık, konsantrasyon sorunları görülür.
• Beyin kanamaları, daha çok stresli kişilerde yoğun gözükmektedir.
Sahte gülümseme bile hormonlara iyi geliyor
Modern çağın getirdiği hayat şeklinde, stresten uzak durmak pek mümkün değil. O halde yapmamız gereken stresi kontrol etmeyi öğrenmektir. Gözümüze güneş geldiğinde kaşlarımızı çattığımızda bile vücut üzgün olduğumuzu sanıp stres hormonu salgılıyor. İşte tam burada gülümsemenin önemi ortaya çıkıyor. Yaşadığınız olumsuzluklara rağmen gülümsemek, beynimizin mutlu olduğumuzu sanmasına sebep olur. Bunun yanında çeşitli rahatlama egzersizleri de yapılabilir. Bunlardan biri de kelime tekrarıdır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki aynı kelimeyi defalarca tekrarlamak zihni diğer düşüncelerden arındırır, hafızayı güçlendirir, sağlığı olumlu yönde etkiler.
Kendini tanımak
Stresle başa çıkabilmek adına ilk yapılması gereken kendini iyi tanımak ve strese sebep olan faktörleri doğru tespit etmektir. Bununla beraber mutlaka kendinize zaman ayırın. Yürüyüşler yapın. Dengeli beslenin, ağır yiyecekler yerine sebze veya meyve tüketin. Gürültüsüz sakin ortamları tercih edin. Sevdiklerinizle zaman geçirin. En önemlisi, her şeye rağmen gülümseyin.
BU SAYIYI SATIN AL E-DERGİYİ SATIN AL