Gıda Analiz

Kalbi de Midesi Gibi Hassas Olanlar için: Gıda Okuryazarlığı

Dışarıdan almak durumunda olduğumuz gıdanın, tarladan sofraya tüm aşamalarını gözden geçirmek; imalatçıyı ve satıcıyı takip etmek; pakette ise etiketi inceleyerek, açıktan satılıyorsa satıcıdan bilgi alarak o gıdayı tanımaktır.

Beslenmek, bütün canlılar için vücudun ihtiyacını karşılamak anlamına gelse de insanlar için sadece bedenin değil, ruhun da ihtiyacıdır. Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede:

“Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerden helâl, tertemiz olanlarını yiyiniz. Ve şeytanın adımlarına tâbi olmayınız. Şüphe yok ki o, sizin için pek açık bir düşmandır.”

(Bakara Suresi, 168. âyet)

Yakın zamanlara kadar bütün yiyecek ihtiyaçlarımızı evde, el emeğiyle hazırlarken, günümüzde gıda sektörü büyük ölçüde sanayileşti ve gıdalar paketlere girdi. Yemekler evde özenle ve en temiz şekilde hazırlanmaya çalışılsa da paketli gıdalar, bu amaca ulaşmayı zorlaştırıyor.

Temizlenme, hazırlanma, depolama, saklama, dağıtım ve pazarlama aşamalarında helallik, temizlik ve sağlık açısından pek çok ihmal meydana geliyor. Her yiyeceği evde yapmanın mümkün olmadığı bu dönemde, tüketiciler olarak bizlerin gıda güvenliği (helalliği ve temizliği) noktasında dikkatli olmamız gerekiyor. Bu da “gıda okuryazarlığı”nı artık zorunlu hâle getiriyor.

Gıda okuryazarlığı nedir?

Dışarıdan almak durumunda olduğumuz gıdanın, tarladan sofraya tüm aşamalarını gözden geçirmek; imalatçıyı ve satıcıyı takip etmek; pakette ise etiketi inceleyerek, açıktan satılıyorsa satıcıdan bilgi alarak o gıdayı tanımaktır.

Bir Müslümanın bakacağı ilk şey, gıdanın helal olmasıdır. Özellikle et, süt, yağ gibi hayvansal gıdalarda; maya, jelatin ve alkol kullanılabilecek ürünlerde helal mi, haram mı ya da şüpheli mi olduğuna azami derecede dikkat etmek gerekir.

Dikkat edilmesi gereken önemli hususlar:

Üretici firma ve gıda adı: Güvenilir üreticiden almak ilk adımdır. Yiyeceğin helal olduğuna veya şüpheli olmadığına kanaat ettikten sonra, sağlığa zararlı maddelerin olup olmadığına da bakılmalıdır.

GDO: “Genetiği değiştirilmiş organizma” demektir. En çok, mevsimi dışında alınan meyve ve sebzelerde bulunur. Hayvanın yediği yem ile bağlantılı olarak yumurta, süt ve peynirde de GDO olabilir.

MSG: “Monosodyum glutamat” isimli kimyasal bir maddedir. Uzak Doğu’da bulunmuş olup acı, tatlı, ekşi ve tuzluya ek olarak “umami” denen beşinci bir tat verir. Dile değdiği anda beyni uyarır ve bağımlılık oluşturur. En çok hazır çorba, çiğköfte, cips, çikolata ve bulyonlarda bulunur. Bu yüzden içerik kontrolü şarttır.

L-Sistein: Hamurun işlenmesini kolaylaştırmak için kullanılan bir maddedir. Doğal olarak insan, hayvan ve bitkilerde bulunur ancak ticarî üretiminde genellikle insan ve hayvan kılı gibi atıklardan elde edilir. Hazır yufka, baklava, börek, pizza ve hamburger yapımında sıkça kullanılır.

Bütün hayvansal katkı maddelerini ezberlemek zor olabilir, E-kodları karışık gelebilir. Ancak en yaygın olanları bilmek ve içindekiler kısmını mutlaka kontrol etmekte büyük fayda vardır.

Şellak-Karmin: Kırmızı bir böcekten elde edilen ve renk veren maddedir. Hazır içecekler, meyveli yoğurtlar, kek ve pastalarda yaygın olarak kullanılır. (E-904, E-120)

Jelatin: Hayvan kemiklerinden elde edilen ve gıdaya şeffaflık ve koyuluk veren bir maddedir. En çok hınzırdan elde edilmektedir. Hazır kek, pasta, kremalı bisküvi ve kolajen takviyelerinde bulunur. (E-441)

Emülgatör Lesitin: Gıdada su ve yağın karışmasını sağlayan, bitki ve hayvanlardan elde edilen bir katkı maddesidir. Şüpheli kategorisinde yer alır. Kek, bisküvi, çikolata ve unlu mamullerde bulunur.

Haram ve şüpheli olarak dinimizce sakıncalı olanların yanında, sağlığa da son derece zarar veren bu maddelerden uzak durmak gerekir. Özellikle çocuklarda görülen hiperaktivite, dikkat eksikliği, huzursuzluk ve anksiyete gibi sorunların başlıca nedenlerinden biri, bu katkı maddeleridir.

Üretim ve son kullanma tarihi: “Tavsiye edilen tüketim tarihi” veya “3 gün içinde tüketiniz” gibi ifadeleri dikkatle kontrol etmek gerekir. Uzun raf ömrü, doğallıktan uzaklaşma belirtisi olabilir. Tarihlere dikkat etmek, sağlıklı tüketim ve israfı önleme adına önemlidir.

Alerjen uyarıları: Günümüzde gıda intoleransı ve alerjilerin artışı gözlemlenmektedir. Süt, yumurta, soya, buğday, deniz mahsulleri ve kakao gibi maddeler hassasiyet oluşturabilir. Egzama, kurdeşen, ürtiker gibi semptomlardan anafilaksiye kadar ciddi reaksiyonlara sebep olabilir.

Saklama talimatları: Serin yerde ya da oda sıcaklığında muhafaza edilmesi gerektiği belirtilen talimatlara mutlaka uyulmalıdır.

Menşei veya kaynak ülke: Aynı ürünün kalite ve fiyat açısından daha iyi muadillerinin üretildiği ülkelere dikkat edilmelidir.

Besin değeri ve porsiyon tablosu: Bu tablo, gıdanın içindeki yağ, şeker, vitamin ve mineral oranlarını bilmek açısından önemlidir. Ürünleri karşılaştırarak daha sağlıklı seçimler yapılabilir.

Yanıltıcı gıda sloganları:

Doğal lezzet: Her doğal olan, sağlıklı değildir. Az miktarda içerdiği ürünleri resimle göstererek “doğal” izlenimi verir. Ancak tat ve renk genellikle aroma vericilerden ve renklendiricilerden gelir.

Şekersiz: Şekersiz olması, yapay tatlandırıcı içermediği anlamına gelmez.

Light: Düşük kalorili demektir; sınırsız tüketilebilir anlamına gelmez.

Helal Sertifikalı: Her helal sertifikasına kayıtsız şartsız güvenmemek gerekir.

İndirimli: Son kullanma tarihi yaklaşmış, bozulmaya başlamış ya da gramajı düşürülmüş ürünler olabilir.

Mutlu eder, Besleyici, Aileniz için, Mucize Besin: Psikolojik etkilerle pazarlama yapılır; bu tür sloganlara aldanmamak gerekir.

Bitkisel: Her bitkisel ürün, sağlıklı değildir. Özellikle palm yağı, nişasta ve süt tozu kullanılan ürünlerde “bitkisel” ibaresi sıkça kullanılır.

Bu tür ifadelerin tüketiciyi yanıltma amacı taşıdığını unutmamalı, etiketi dikkatle okumalıyız.

Helali helal, haramı haram bilmek; imanın temel şartlarındandır. “Ne olacak ki”, “Bir kereden bir şey olmaz”, “Herkes yiyor” gibi ifadeler, meseleyi hafife almak olur. Yediklerimiz ve içtiklerimiz, bedenimize girip bütün vücudumuza yayılır ve her şeyimize tesir eder. Dolayısıyla hafife alınacak bir durum yoktur. Aksine, gıda okuryazarlığı çok ciddi bir konudur.

Unutmayalım; ne yediğimiz sadece bedenimizi değil, zihnimizi ve kalbimizi de şekillendirir. Bu yüzden gıda okuryazarlığı, hepimiz için önemli bir sorumluluktur.

En Yeniler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu