Kişisel GelişimMedyaTeknoloji

Dil Öğreniminde Yapay Zekâ

Yapay zekâ, dil öğrenme sürecinde oldukça etkili bir araçtır fakat burada asıl özne sizsiniz. Dil öğrenmek, azim ve gayret gerektirir. Yedi dil bilen Fatih Sultan Mehmed Han, bize azim ve gayretin dil öğrenmede ne kadar önemli olduğunu hatırlatır.

Gelişen teknoloji ile birlikte hayatımızda bazı şeyler de değişiyor. Günümüzde çok fazla zaman ve çaba gerektiren meşakkatli işler, bazı teknolojik gelişmeler sayesinde kolayca halledilir hale geldi. Bu gelişmelerden biri olan yapay zekâ, hayatımıza farklı bir bakış açısı katıyor. Sosyal yeteneklerimizin gelişmesine dahi katkı sağlamayı vadeden yapay zekâ; dil öğrenmede de hayli tercih edilen bir sisteme dönüşmüş durumda. Farklı bir çok dil öğrenme uygulamasına entegre şekilde çalışan yapay zekâ teknolojisi, dil öğrenmeyi bir problem olmaktan çıkaracağa benziyor.

Süreç nasıl işliyor?

Yapay zekâ destekli dil öğrenme uygulamaları, öğrencilerin kelime bilgisi, gramer becerileri, okuma, anlama ve konuşma becerileri gibi dil öğrenme sürecine yardımcı olmak için kullanılır. Başlangıçta öğrencinin dil seviyesini test ederek yerleştirme sınavı yapılır ve öğrenci, kendi seviyesine uygun bir gruba dahil edilir. Daha sonra öğrencinin gelişimi, yapay zekâ tarafından takip edilerek kişiselleştirilmiş öğrenme planları uygulanır ve öğrenci bir sonraki seviyeye ilerler. Seviye ilerlemesine karar verme mekanizması yine yapay zekâdır. Örneğin, A2 seviyesindeki bir öğrenci, kendi öğrenme stiline uygun şekilde önüne sunulan etkinliklerin hepsini tamamladıktan sonra bir sonraki seviyeye geçiş için sınava tabi tutulur. Bu sınav, sürecin başında yapılan yerleştirme sınavı gibidir. Öğrencinin bir sonraki seviye olan B1 için hazır olup olmadığı, bu sınav neticesinde belli olur.

Bu süreçte öğrenciler, günün her saati canlı destek sayesinde anında geri bildirimler alabilir. Öğrencinin gelmek istediği seviyeye kadar devam eden eğitimler sonunda, öğrenci dilerse seviyesini gösteren bir sertifika alabilir.

Yapay zekâ destekli uygulamalar neden tercih ediliyor?

1. Daha etkili öğrenme: Bu uygulamalar, öğrencilerin öğrenme hızını artırır, öğrenme materyallerini daha iyi anlamalarını sağlar ve öğrendiklerini daha uzun süre hatırlamalarına yardımcı olur.
2. Kişiselleştirilmiş öğrenme: Öğrencilerin öğrenme stiline, hızına ve tercihlerine göre öğrenme materyallerini kişiselleştirir. Böylece öğrenme süreci daha etkili hale gelir ve öğrenme hızı artar.
3. Geri bildirim: Öğrencilere anında geri bildirim sağlar. Bu sayede öğrenciler, hatalarını görür ve düzeltir. Yapay zekâ teknolojileri, konuşma, tanıma ve sentezleme sistemleri geliştirerek öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu sistemler, öğrencilerin konuşmalarını dinleyebilir, hataları belirleyebilir ve doğru şekilde telaffuz etmeleri için geri bildirim sağlayabilir.
4. Verimlilik: Öğrencilerin öğrenme sürecini daha verimli hale getirir. Bu uygulamalar, öğrenme materyallerini daha hızlı ve etkili şekilde sunar ve öğrencilerin öğrenme sürecini daha kısa sürede tamamlamalarına yardımcı olur.
5. Kolay erişim: Öğrencilerin öğrenme materyallerine kolayca erişebilmelerine imkan sağlar. Bu uygulamalara öğrenciler internet üzerinden bilgisayar, tablet veya telefonla her zaman; öğrenme materyallerine erişim sağlayabilir.
6. Ücret: Yapay zekâ destekli dil öğrenme uygulamaları genellikle ücretlidir. Fakat özel ders almak veya dershaneye gitmek ile kıyaslandığında hem zaman hem de fiyat açısından daha uygundur. “Duolingo” gibi kısmen ücretsiz uygulamalar mevcut olsa da; uygulamanın bazı özellikleri kısıtlıdır. Canlı öğretmen desteği ve daha zengin içerik için abonelik ve ücret gerekebilir.

Yapay zekâ destekli bazı dil öğrenme uygulamaları:

1. Duolingo: Dünya genelinde en popüler yapay zekâ destekli dil öğrenme uygulamalarından biridir. Uygulama, öğrencilere kelime dağarcığını artırma, gramer kurallarını öğrenme ve dinleme, okuma, konuşma ve yazma becerilerini geliştirme imkanı sağlar. Seviye ilerlemelerine göre öğrencilere çok fazla sayıda rozetler veren bu uygulama sayesinde öğrencilerin motivasyonu artar. Verilen rozetler o kadar fazladır ki hepsini toplayıp zirveye ulaşmak için yıllar harcamanız gerekebilir. Ayrıca kullanıcıların yorum yapmasına imkan sağlayan çevrimiçi bir bölüm vardır ki bu sayede aynı dili öğrenenler, oradan etkileşime geçebilirler. 30’dan fazla dil seçeneği sunmaktadır.
2. Babbel: Farklı dillerde öğrenim görmek isteyen öğrencilere özel olarak tasarlanmış bir uygulamadır. Uygulama, öğrencilere kelime dağarcığını artırma, gramer kurallarını öğrenme ve konuşma becerilerini geliştirme imkanı sağlar.
3. Rosetta Stone: Öğrencilere farklı dillerde öğrenme imkanı sunan bir uygulamadır. Uygulama, öğrencilerin kelime dağarcığını artırmasına, gramer kurallarını öğrenmesine ve konuşma becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.
4. Busuu: Farklı dillerde öğrenme imkanı sunan bir uygulamadır. Uygulama, öğrencilerin kelime dağarcığını artırmasına, gramer kurallarını öğrenmesine ve konuşma becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca öğrenciler, diğer kullanıcılarla etkileşim kurarak, yeni diller öğrenme sürecini daha keyifli hale getirebilir.
5. Memrise: Farklı dillerde öğrenme imkanı sunan bir uygulamadır. Uygulama, öğrencilerin kelime dağarcığını artırmasına, gramer kurallarını öğrenmesine ve konuşma becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca öğrenciler, diğer kullanıcılarla etkileşim kurarak yeni diller öğrenme sürecini daha keyifli hale getirebilir.
Yapay zekâ destekli dil öğrenme uygulamaların gelecekte daha yaygın olacağı aşikar. Bu teknolojiyi, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamasıyla da birleştirerek daha da etkili hale getireceğini vadedenler var. Mesela bu sayede İngilizce öğreniyorsanız, Londra’da Big Ben saat kulesinin yanında diyalog kurabilirsiniz.
Evet, yapay zekâ, dil öğrenme sürecinde oldukça etkili bir araçtır, fakat burada asıl özne sizsiniz. Dil öğrenmek, azim ve gayret gerektirir. Yedi dil bilen Fatih Sultan Mehmed Han, bize azim ve gayretin dil öğrenmede ne kadar önemli olduğunu hatırlatır.

Yapay zekâ tabanlı çeviri teknolojileri

Çeviri araçları (Google/Yandex çeviri vb.) son yıllarda büyük gelişme gösteriyor. Yapay zekâ tabanlı çeviriler, dilbilimsel özellikler analiz edilerek ve devasa veri kümeleri kullanılarak yapılır. Buna rağmen, bu çevirilerin verimliliği, metnin özelliklerine, kaynak ve hedef dillerin birbirine benzerliğine, çeviri yapılacak metnin karmaşalığına bağlıdır.

Mesela, (İngilizce – İspanyolca) gibi birbirine oldukça benzer iki dil arasında yapılan çevirilerde, yapay zekâ oldukça verimli çeviriler yapabilir. Ancak, aynı yapay zekâ ile dilbilimsel özellikleri farklı olan (İngilizce – Çince) arasında yapılan çevirilerin kalitesi düşebilir.

Yapay zekâ tabanlı çeviriler, günümüzde pek çok şirket tarafından kullanılıyor olsa da bir tercüman tarafından gözden geçirilmediği müddetçe mükemmel olamaz. Bu nedenle makale tercümesi gibi ağır ve zorlu işler için yapay zekâya güvenmek doğru olmaz. Dil farklılıkları, kültürel farklılıklar, insan faktörü, atasözü ve deyim gibi etkenlerden dolayı makale çevirisini tek başına yapay zekâ yapamaz.

Yapay zekâ tabanlı çevirilerde telif hakkı, çevrilen kaynak metnin telif hakkı ile ilgili olarak belirlenir. Yapay zekâ tabanlı çeviriler, kaynak metnin orijinal yazarının izni olmadan kullanılamaz. Bu sebeple, yapay zekâ tabanlı çevirilerin yasal olması için çevrilecek kaynak metnin telif hakkı sahibinden izin alınmalıdır.

Sonuç olarak, yapay zekâ tabanlı çeviri teknolojileri, dil çevirisi alanında muazzam bir potansiyele sahip olsa da geliştirilmeye açık ve tamamen çevirmenlik yapan kişilerin yerini şimdilik alamaz. İnsan çevirmenlerinin gözetimi ve kontrolü altında kullanıldıklarında ise, yapay zekâ tabanlı çeviri teknolojileri, hızlı ve doğru çeviriler yapmanın en etkili yollarından biridir.

En Yeniler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu